Babamdı o zamanlar en büyük örnek.. Beşiktaşlı olmaktan öte.. Beşiktaşlı ve BeşiktAŞK'ı ile yaşayanlara.. En büyük farkımızdı bu belkide ama anlayamıyordum o zamanlar hep kafamda soru işaretleri vardı.. ''NasıL oLur'' diye.. Babamın masalara gollerden sonra sevinçle attıgı yumruklar kafamı kurcalardı o zamanlar.. bir takım icin boyle bir aşk nasıl beslenir diye.. bir takımdan öte değilmiş meğer.. ''Beşiktaş'' derdim babama.. Aşk derdi Şeref derdi iLkeLer derdi.. Küçüktüm.. Pek bir anlam cıkartamazdım söylediklerinden.. Anlamamış gözlerle bakmaya devam ederdim.. Galatasaray'ın 15 yıl aradan sonra şampiyon olduğu sene nasıl teşvik primi verip şampiyonluğumuzu çaldığını anlatırdı.. Galatasaray'ın ankaragücü'nü 8-0 yenerek nasıl şampiyonluğumuzu çaldığını anlatırdı.. Kin dolu gözlerle söylenirdi.. ''******** Zalat Kahpe'nin Evladı'' diye.. Babasından aldığı kültürü bana devretmek icin maca g**ürdü birgün beni babam.. Şampiyon olma ihtimalimiz hic yoktu.. Stada gidene kadar söylendim babama.. ''Bu maça kimse gelmez, Stadda bir biz olcaz'' diye.. Kendinden ve diger AŞIKlardan emin şekilde hafif tebessümle gülümserdi.. Ensemi okşar, merak etme oğlum o stad komple dolar diyordu.. İnanmıyordum.. İnönü'den iceri girdiğimde yeniden doğmuştum sanki.. 30.000 e yakın insan aynı amaç için orada toplanmış.. Bu amacın bir takım olması iyice karıştırıyordu kafamı.. Beşiktaş'ın ligdeki durumu aklıma geldikçe bunun bir takımdan ibaret olduğuna imkan dahi veremiyordum.. Kafamda iyice soru işaretleri oluşmaya başlamıştı.. Birgün televizyonda 30.000 kişiye ''.BNE HAKEM'' diye amigoluk yapan emre sini gördüm,alisamiyenin ortasında,gene aynı yerde rakibinin orasını burasını ısıran bir ******** evladı gördüm.Avni akerin ortasında görmüştüm ilk defa tribünlere ana-avrat söverekten saldıran fatih terimi.. Daha sonraları bir Pascal gördüm.. Mactan önce kendisini arayıp eşcinsel diye kızdıran binlerce fenerli ve daha sonraları ''Beşiktaş'ı Hayatımdan Sildim'' diyen 2-3 kişinin yaptığını camiamıza mal eden bir “insan’a” en güzel cevabı vermişti kendince.. Şampiyonluğa gidiyorduk.. Takımin en etkili silahını göndermişti.. Şampiyonluğu kaçırma pahasına.. babamın anlattığı Beşiktaş'ı o zaman anlamaya başlamıştım.. 30.000 kişiye ''.BNE HAKEM'' diye amigoluk yaptıran, rakibinin kulağını ısıran, tribünlere ana-avrat söverkten saldıranları görmüştüm ama hic birisi gönderilmemişti.. Pascal gönderilmişti.. İkimizde şampiyonluk icin oynuyorduk.. Ama onlar bir takımdan ibaretti.. Tek hedefleriydi şampiyonluk şereflice-********ce ayrımı yapmaksızın.. Birgün kardeşim Beşiktaş'ı sordu.. Babamın bana öğrettiğine yeni şeyler eklenmişti.. fener'in İstanbulspor'a verdiği teşvik primini anlattım.. Samsun macını hatırlattım.. Kin dolu gözlerle mırıldandım..''******** Papila Kahpe'nin Evladı'' diye.. Bir beste duymuştum.. Kadıköyde söyLeniyorudu.. ''bizler inandık sizlere görmek isteriz şampiyonluklar içinde şampiyon olunca tüm türkiye inleyecek en büyük kanarya'' diye. alisamiyende söylenen bir beste duydum.. ''4 sene üst üste şampiyon olduk avrupanın kralı olduk gercekleri tarih yazar tarihide galatasaray'' diyolardı.. bizim bestelerimize baktım ..

Beşiktaş'ım HAYAT SENSİN
Dünyam SENSİN
Herşey SENSİN
GELECEKSE TÜM ACILAR
BİZ HAZIRIRZ SENDEN GELSİN!
BU SEVDADAN VAZGEÇERSEK
ALLAH BELAMIZI VERSİN

Yağmurlu bir günde görmüştüm seni.. üstünde cubuklu formalar vardı.. bir anda tutuldum aşık oldum ben.. HAYATIN ANLAMI SİYAH BEYAZdı.. ölümle yaşamı ayıran cizgi siyahla beyazı ayıramaz ki.. her yolun sonunda ölüm olsada SEVENLERİ HİÇ KİMSE AYIRAMAZKİ!..

Kıyasladım rakip takımlarla bizim besteleri.. Kadıköyde alisamiyende kac tane beste duyduysam hepsi şampiyonluk ve kupa üzerineydi.. İnönü'de duyduklarım ise tarifi imkansız bir aşkı anlatıyordu sadece..O zaman anladım babamın AŞK'ını.. BeşiktAŞK'ını.. bir takımdan ibaret olmadığımızı.. Farklı olduğumuzu..Babam'dan aldığım kültürü kardeşime vermek icin.. Kolundan tutup İnönü'ye g**ürüyorum.. Şampiyonluk, kupa UMRUMDA BİLE DEĞİL!. AŞIĞINIZ BEŞİKTAŞ.. BeşiktAŞK!.