İki Kulübün Yöneticileri Ortak Bir Açıklama Yapmalı


Hepimizin, Türk futbolunun geleceği adına tuttuğumuz takımların renklerini bir tarafa bırakıp, dünkü rezaletten utanması ve pay çıkarması gerekir. Taraftarı, futbolcusu, yöneticisi, basını herkesin payı var bu rezalette. Özel hayatlarında birbirlerine karşı saygıyı eksik etmeyen yöneticiler, aynı kaderi paylaşan, aynı sıkıntıları yaşayan, aynı odaları paylaşan futbolcular nasıl olur da gözü dönmüşçesine birbirlerine düşmanca saldırabilir? Bunun açıklaması ne olabilir?

Suçlu arama yerine, sorunun teşhisini doğru koymadıkça, her sene artan bu anlamsız şiddeti konuşuyor olacağız. Camialara yön veren taraftarlardır. Taraftarların gözü kulağı camialarını yönetenlerdedir. Yöneticilerimiz böyle günlerde birlikte çıkıp sağduyu çağrısı yapmalıdır. Yapılacak ortak ve samimi açıklama Türk futbolu adına çok önemlidir. Camia içi baskıları ve “sen bunu yaptın ben şunu yaptım” ları bir tarafa bırakıp yöneticilik sorumluluğu ve sağduyusu ile bu kaosa bir son verilmelidir. Yaşanan rezalet Türk futbolu adına utanç tablosudur. Bu tablo ancak ve ancak yöneticilerin kol kola vererek içten ve samimi açıklamalar yapması ile son bulabilir.

Yıllardır bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı ile yönetilen Türk Futbol Federasyonu artık yumruğunu masaya vurmalıdır. Maçlara gelen seyirci sayısında ciddi bir azalma vardır. Maç seyreden kesim eskisi kadar maç seyretmemektedir. Dekoder sayıları ortadadır. Verilen ve verilmeyen kararlar sayesinde ciddi bir güven bunalımı vardır. Bütün bunlar önümüzdeki yıllarda yapılacak yayın ihalesinin değerini düşürecek konulardır. Bunları görmezden gelmek, kulak tıkamak Türk futboluna büyük zararlar verecektir. Popülist söylemler, günü kurtaran göstermelik cezalar ile bir sonuç alınamadığı ortadadır. Kulüp ayırımı yapılmaksızın federasyonun gücünün ortaya konulması kaçınılmazdır.

Türk futbolunun içinde bulunduğu bu kargaşanın en büyük sorumlularından biri de hiç kuşkusuz spor medyasıdır. Gazete ve televizyonların spor müdürleri, bu zavallı tablonun aktörlerinden biridir. Yanlı yayınlar, “x kulübünden haber çıkmıyor ona yüklenelim”, “y kulübünün başkanı ile aramız bozulmasın” diye diye, bu hale geldik. Amigo kılıklı köşe yazarları, camialarına şirin gözükme adına holiganlığı körüklemeye ısrarla devam ettiler ve ediyorlar. Medya ile arası iyi olan yöneticiler ve teknik adamlar hep kollandı bu ülkede. Buna diyecek bir şey yok ama bu tablonun önemli aktörü olan spor müdürleri aynaya bakmalıdır artık. “Bizler ne yapıyoruz?” demelidir.

Aynı gruba ait gazetelerin spor servisleri masraf olmasın diye birleştiriliyor. Tek düze haberler vermek, yalan haberler vermek spor gazeteciliğini de öldürdü. Kimsenin gazete okumaması veya inanmamasının suçu bu gazeteleri yönetenlere aittir. Sansasyonel haber bulamayan spor medyası, artık ilgi görmek için yaptığı haberlerde şiddeti körüklediğini görmek zorundadır.

Herkesin bu işteki sorumluluğunu dürüstçe ortaya koyup, yapması gerekenleri acilen yapması gerekiyor… Yoksa Allah, Türk futbolunu korusun!!!

Metin Şen