porno escort diyarbakır iskenderun escort
Sayfa 3/10 İlkİlk 123456789 ... SonSon
98 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

  1. #21
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Anne ile ilişkisi üzerine etkisi
    Çocuk bir önceki bölümde sözü edilen kadın ve erkek rol tanımlamaları çerçevesinde bir anne görmek istemektedir. Tüm programların içeriğinde aktarılan anne tipinde olduğu gibi iyi ve ideal anne evin tüm işlerini yapan babaya ve çocuklara sürekli hizmet eden onların her dediğini yerine getiren bir annedir. Bunun tersi halinde pek çok evde büyük sorunlar çıkabilmektedir.
    Reklamlarda çocuğunun sağlığını ve mutluluğunu düşünen tüm annelerin hangi ürünleri kullanması gerektiği bilinçaltına öylesine şırıngalanmaktadır ki bu ürünleri kullanmayan anneler çocuklarını düşünmeyen kötü annelerdir adeta. Çarpıcı olması açısından temizlik maddeleri ve margarin reklamlarını anımsayalım. O temizlik maddesini kullanmayan anne çocuğunun hijyen ve sağlık koşullarını önemsemeyen ya da o margarini kullanmayan anne ise çocuklarının beslenmesine özen gestermeyen anneler olarak algılanmasına neden olacak nitelikte sunulmaktadır.
    Tüm bunlar da çocuğun anneyle olan iletişimini olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Yani iyi anne onlara hizmet eder ve orada sunulan ürünleri kullanır veya çocuğuna alır...Burada bir anlamda aba altından sopa gösterilerek yani "gizli bir onay ve cezalandırma sistemiyle" (Burton1995) aslında anne de cezalandırılmaktadır. Bunları yerine getiremeyen pek çok annenin suçluluk duyması sağlanmaya çalışılmaktadır.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  2. #22
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Baba ile ilişkisi üzerine etkisi
    Yine özellikle reklamlar aracılığıyla mutluluğun tek yolunun çok nesneye sahip olmak ya da çok tüketmek olduğu aktarılır bizlere. "İnsanlar ne kadar çok şeyi olursa o kadar çok mutlu olacağını sanır." (Fromm1991;18). Bu anlamda da evin geçimini sağlamakla yükümlü olduğu enjekte edilen baba daha çok nesne alamazsa ya da çocuklarının daha fazla tüketmelerini sağlayamazsa onların mutluluğunu sağlayamayan bir baba konumuna düşürülmektedir.
    Yine bir üst bölümde tanımlanan cinsiyet rolleri anne gibi babayı da iki anlamda etkilemektedir. Birincisi baba dışarda çalışır para kazanır evin tüm ihtiyaçların sağlar ve hatta onun da ötesinde karısının ve çocuklarının en iyi biçimde rahat ve konforlu yaşamaların sağlamakla yükümlüdür. Bunu sağlayamayan baba yeteneksiz ve beceriksizdir. Reklamlarda almak o kadar kolaydır ki bunu yapamayan baba işe yaramaz bir adamdır.
    Öte yandan dışarda para kazanan ve ailesinin daha rahat ve konforlu yaşamasını sağladığına göre de evde ayaklarını uzatıp tüm işleri karısından beklemek de hakkıdır...Bu anlamda da yılların getirdiği geleneksel anne-baba rolü bir kez daha pekiştirilmiş olur. Bu tiplemelerin istisnaları olsa da bu ender örnekler genel tabloyu değiştirmez.
    Öte yandan pek çok program aracılığıyla iletilen mesajlarda baba ailenin güven ve namusundan sorumlu olarak gösterilir ve bundan dolayı da babanın çevresine uyguladığı şiddet gizli bir biçimde onaylanır. Bunun ise iki temel olumsuz etkisi vardır. Birincisi çocuk babasını öyle görmek istemektedir özellikle de erkek çocuklar... ikincisi de büyüdüğünde o tip bir baba olması öğütlenmektedir adeta...



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  3. #23
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Şiddet eğilimlerine etkisi
    Yukarda da belirttiğim gibi medya-çocuk ilişkisinde üzerinde en fazla durulan araştırma yapılan konu şiddettir. Araştırmalar televizyonun tek başına şiddete yöneltmediğini ancak özendirdiğini ve arttırdığını göstermiştir. Şiddet ögesinin yer aldığı görüntüler salt çocuk ya da yetişkin değil tüm yaş gruplarına yönelik programlarda yer almaktadır. Şiddet haberlerden filmlere dizilerden çizgi filmlere dek her yerde her an hayatın bir parçası olarak sunulmaktadır. Bu da şiddetin sıradanlaştırılması gibi çok tehlikeli bir olguyu beraberinde getirmektedir.
    Burada önemli iki noktanın altını çizmek gerekiyor. Yetişkinlere dönük programlardaki şiddet görüntüleri ve çocuk programları özellikle çizgi filmlerdeki şiddet görüntüleri. Bunu ayırmamın iki nedeni var. Birincisi çocukların yetişkinlerin televizyon izlediği saatlerde televizyon izleyip izlememeleri gibi bir sorun var. Bilindiği gibi ailelerin pek çoğunda çocuklar belli bir saate kadar anne-babayla birlikte teevizyon izlemektedir. En azından haberlerde aile birliktedir. Ancak televizyon konusunda duyarlı ve dikkatli davranarak çocuklarına belli saatlerde kısıtlamalar getiren aileler de ne yazık ki çocuklarını çizgi filmlerden koruyamamaktadır. Yani bir yerden kaçarken diğer tarafa yakalanmaktadırlar.
    Bazı çizgi filmlerde karakterler onca şiddetten sonra ayağa kalkabilmektedir. Yani orada uygulanan şiddetin zarar vermediği gibi bir algılama da söz konusu olabilmektedir. Ayrıca filmlerde sevilen karakterler karşılarındaki kişilere şiddet uyguladıklarında çocuklar tarafından coşku ve heyecanla izlenmekte ve kahramanın yenmesi yönünde tezahürat yapılmaktadır.
    İstanbul'da 1995 ve 1999 yıllarında 5-7 ve 10-12 olmak üzere iki farklı yaş grubunu kapsayan toplam 509 çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada çocuklara sorulan çeşitli sorularla çocukların haberleri nasıl algıladıkları ve tanımladıkları saptanmış. 5-7 yaş grubundaki çocuklar bilindiği gibi kavramları ana dilinden basit sözcükler ve sembollerle tanımlayabilirler.
    Haberlerde yer alan silah bomba kanlı bıçak ambulans çarpışan arabalar birbirini vuran insanlar yanan ormanlar yanan ve yıkılan evlerin hepsi de olumsuzluk içermekte ve nitekim çocuklar tarafından da öyle algılanmaktadır. "Sana göre haber nedir?" sorusuna gelen yanıtların içinde en çarpıcı olanlarına baktığımızda adeta büyüklere ders verir nitelikte olduğunu görüyoruz. 6 yaşındaki bir kız çocuğu haberlerde sadece acınacak şeylerin olduğunu söylerken 6 yaşındaki bir erkek çocuk ise haberleri korku filmi seyrettiğini ifade etmektedir. Tek veya iki kelimeyle tanımlamaları istendiğinde ise ağırlıklı olarak"savaş-ölüm" "kaza-ölüm" kavramları çıkmıştır (Rigel1999). Ölümü sıradan bir olay gibi görmeye alıştırılmış bir nesil geliyor....
    A.B.D'de yapılan bir araştırmada ise televizyonun şiddet eğilimlerini ortaya çıkarttığı ve kışkırttığı neredeyse kanıtlanmış ve onaylanmıştır. Televizyon beyazların oturduğu mahalleye zencilerin mahallesinden 10 yıl önce gelmiş. Her iki mahallede de televizyon gelmeden önce ve geldikten sonraki suç oranlarında inanılmaz bir artış olduğu görülmüş.
    Şiddet konusunda son olarak şunu ifade etmek gerekiyor. Tek başına televizyondaki şiddet görüntülerinin çocukları şiddete yönelttiğini söylemek elbette yanlış. Ancak araştırmalara göre çocuğun şiddete başvurması çocuğun bulunduğu aile ortamı çevre ve eğitime paralel olarak değişim göstermektedir. Örneğin sevgi ve huzur dolu bir ailede bulunan ve iyi bir eğitim alan bir çocukla aile içinde şiddete maruz kalan ya da ailede ve çevresinde şiddete tanık olan ve iyi bir eğitim olanağına sahip olamayan çocuklar ve hele sokaklarda her türlü şiddetin içinde yaşayan çocuklar yanyana konduğunda ne demek istendiği daha iyi anlaşılacaktır. Belki de deyim yerindeyse televizyondaki şiddet görüntüleri çocuğun şiddete başvurma nedenleri arasında ikincil ama önemli bir yer tutmaktadır.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  4. #24
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Okumaya düşünmeye ve başarıya etkisi
    İlk paragraflarda sözünü ettiğmiz yazılı kültür-televizyon ilişkisini anımsayalım. Bilindiği gibi yazılı kültür düşünmeyi yorumlamayı ve sorgulamayı sağlar insanlara... Oysa televizyonun yaygınlaşmasıyla birlikte bir "gösteri" çağı başlamış bu eğlence ve gösteri çağının başlamasıyla birlikte insanlar sadece gösterilenleri almakla yetinir olmuşlardır. Artık bırakın yorumlamayı düşünmek bile en son düşünülen şey olmaya başlamıştır. Kırk yılda bir düşünmeye iten bir program olsa bile insanlar "bütün gün yoruluyoruz zaten" diyerek eğlenceyi ve gösteriyi tercih etmektedirler. Oysa bilindiği gibi "Antik Yunanda boş zamanda yapılan tek şey düşünmekti. Öyle ki 'boş zaman' ya da 'serbest zaman' ı karşılayan leisure okul için kullanılırdı" (Postman1995;18).
    Yetişkinlerin bile televizyon tutsağı oldukları ve çoğu kez etkilendikleri bir ortamda çocukların bundan soyutlanamayacağı ortadadır. Kaldı ki yarının yetişkin bireyleri olacak olan çocukların algılama ve bilinç düzeyi düşünüldüğünde durumun daha da vahim olduğu görülmektedir. Televizyon tek yönlü bir toplumsallaştırma aracıdır çünkü çocuk televizyona soru soramamakta açıklama isteyememekte ve itiraz edememektedir. Çocuk televizyona maruz kalmaktadır çünkü etkileşim tek yönlü bir biçimde gerçekleşmekte yani sadece televizyondan çocuğa doğru olmaktadır.
    Çocuklar televizyon önünde duygusal olarak hissetmektedirler fakat kanıt aramamaktadırlar ve çok defa de düşünmemektedirler. Yaratılış olarak bu durum kanıtlamaya direnmeyi geliştirmemektedir. Bilişsel çalışmanın olmaması da çocuğun yorulmasını doğurmaktadır. Tüm bu genel durum çocuğun televizyon yayınlarını kolayca emmesini ve içine çekmesini kolaylaştırmaktadır... Televizyon uyutmaktadır. Televizyon eğlendirmekte ve doyurmaktadır. Bu iki olanak uyutmak için en fazla kullanılan yöntemdir (Saatçılar1997).
    Ayrıca çocuğun aşırı bir biçimde televizyon izlemesi onu okumaktan sinema ve tiyatroya gitmekten hatta çoğu kez oyun oynamaktan bile yoksun bırakmaktadır. Çocuğun sosyal ilişkileri zayıflamakta ve içe kapalı bir hale gelebilmektedir. Öyle ki çoğu kez yemek yemek için bile anne babasının yanına gitmemekte ve yemeği tepsi içinde sunularak televizyonu izlerken yemesi sağlanmaktadır.
    Televizyon izlenirken programların sık sık reklamlarla kesilmesi dikkatin sürekliliğinin yitirilmesine yol açmakta yoğunlaşma kapasitelerinin bozulmasına neden olmaktadır. Bunların dışında televizyon çocukta yazısal anlatımdan hareketle öykü inşası için zorunlu olan kapasiteyi zihinsel imgelerin inşası kapasitesini azaltmaktadır (Revue1998;37). Görüldüğü gibi belki daha az önemli değil ama televizyon şiddetin de ötesinde çocuğun kişisel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  5. #25
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Kültürel yabancılaşmaya etkisi
    Bilindiği gibi televizyondaki programların bazıları çizgi filmlerin ise neredeyse tümü dış kaynaklıdır. Yani bu ürünleri tüm dünya ülkeleri izlemektedir. Bu ise her toplumda ve o toplumdaki bireylerde ve özellikle çocuklarda farklı etkilenmeler yaratmaktadır.
    Eğlence endüstrisiyle tüm toplumlar aynı anda etkilenmektedir. Geleneksel toplumların kültürleri üzerinde bu yolla televizyon negatif etki yaratmaktadır. Endüstrileşmiş toplumlar işleyim ritmi açısından bu mesajları kabul etmeye daha uygundur. Mesajları ulaştıran dil de ulus kültürleri ve alt kültürleri bozmaktadır. Kültürel yabancılaşmayı arttırmaktadır (Mac Brides1981;160-162).
    Dolayısıyla çocuklar kendi öz kültür ürünleri ile değil başka ülkelerde üretilen kahramanlar ve farklı değerlerin işlendiği programlarla büyümektedirler. Bu da çocukları kendi ulusal kültürümüze yabancılaşmayı doğurmaktadır.

    Dildeki yozlaşmaya etkisi

    Yine bir üst başlıkta ifade edilen etkilenmeler nedeniyle televizyon en önemli ifade ve iletişim aracı olan dil üzerinde de oldukça olumsuz sonuçlara yol açmaktadır. Bu etkilenme iki biçimde olmaktadır. Birincisi kullanılan sözcük sayısının azlığı... İkincisi ise kendi ana dilinin yozlaşmaya başlamasına etkisi... Bu iki etmen yabancı kaynaklı programların yanısıra yerli programlarda da sıkça rastladığımız türkçenin yanlış kötü yabancı özentili ve kısır bir şekilde kullanılımasından ileri gelmektedir.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  6. #26
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Kendi kimliklerinin bağımsız ve özgün bir biçimde oluşmasına etkisi
    Burada aktarılan hiçbir maddenin birbirinden bağımsız olarak değerlendirilemeyeceği açıkça görülüyor. Aynı şekilde çocukların bu etkilenmeler çerçevesinde kendi özgün kimliğini ve kişiliğini oluşturamaması da çok doğaldır. Kanımızca en sinsi tehlikelerden ve olumsuzluklardan biri de budur. Çocuk kendini izlediği programlardaki kişilerin veya daha yoğun olarak filmlerdeki karakterlerin yerine koymaktadır.
    Çoğu kez hayran olduğu kahraman ya da karakter büyüyünce olmak istediği kişidir. Böylece çocuk kendi kişisel bilinci çalışması ya da yetenekleri ile değil tamamen farklı etkilenmelerle büyüyünce "O" (o her neyse) olmak istemektedir. Bu bazen bir yarışma programı sunucusu bazen filmdeki kötü adamları döven erkek karakter bazen de güzelliği sayesinde zengin ve yakışıklı bir erkekle evlenen bir kadın karakter olabilmektedir. Bu örnekleri uzatmak mümkündür. Bunlar da biraz önce değindiğimiz okuma yorumlama ve yargılama yetilerinin bilinen nedenlerle gelişmemesinden kaynaklanmaktadır.
    Çocukluğun yitirilişi ve masumiyetin yok oluşuna etkisi
    Tüketim ve şiddet başta olmak üzere tüm bu etkilenmelerin sonucu artık eski çocuklara benzeyen çocukları görebilmemiz neredeyse olanaksız hale gelmiştir. Giysileri tüketimleri tavırları yok olmaya başlayan oyunları ve nesneleştirilen minicik bedenleriyle artık çocukluk yok olmaktadır. Çocukluğun yok olmaya başlamasıyla da çocukla özdeş insanların o dönemine atfedilen "masumiyet " de giderek ortadan kaybolmaya başlamıştır.
    Tüketim adı altında günümüzde her yerde hem yokoluşları hem de karikatürsi dirilişleri kutsayan bazı tarihsel yapıların parçalanmasına tanık oluyoruz. Aile çöküyor mu? aile yüceltilir. Çocuklar artık çocuk değil mi? çocukluk kutsanır (Boudrillard1997;116).
    Çocuklar belirli bir biçimde televizyon aracılığıyla çocukluklarında yoksun bırakılmaktadırlar. Televizyon sayesinde çocuklar çaresiz bir biçimde yetişkinler konumuna alıştırılıyorlar. Televizyon çağından önce ana okullarındaki çocukların yapmış oldukları resimler daha çocuksu ve barışçıl iken günümüzde yok edici robotlarla dondurulmuş şiddet içeriklidir.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  7. #27
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    SONUÇ VE ÖNERİLER
    Peki ne yapmalı? Sadece araştırmak incelemek ve konuşmak yeterli mi? Elbette değil... Şimdiye dek pek çok ülkede yapılan araştırmalar televizyonun çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerini kanıtladığına göre artık önlemler alınması için harekete geçme zamanı gelmiştir..
    Harekete geçerken de çözüm önerilerinin doğru saptanması kadar bunların doğru adrese ifade edilmesi de önem taşımaktadır. Örneğin çözümü salt devletten beklemek kadar tek başına televizyon kanallarından beklemek de yanlıştır.
    Şu anda televizyonu çocukların hayatından baskı yoluyla çıkartamayacağımıza göre yapılabilecek şeyler bellidir. Aileler ve sivil toplum örgütleri bu konuda en başta gelen doğru adreslerdir. Ben burada önce ailelerin beklentilerini ve yapabileceklerini daha sonra da sivil toplum örgütlerinin yapabileceklerini en son da genel olarak birkaç öneriyle çalışmamı bitirmek istiyorum.
    Ana babaların televizyon programlarının içeriği ile ilgili istekleri şunlar:
    1.Televizyonda gösterilen vurdulu kırdılı şiddet içeren filmlerin ya da reality-showların yayından kaldırılması ya da geç saatlerde yayına konması.
    2.Özellikle haberlerde şiddet içeren ve üzücü görüntülerin yer almaması ve defalarca üstü bantlı olsa da gösterilmemesi.
    3.Çocuklara duygu ve davranışlarıyla örnek olabilecek çocuk oyuncu ya da oyuncuların rol aldığı yerli dizi filmlerin gösterilmesi.
    4.Televizyonda çocuk programlarının ve çizgi filmlerin çeşidi ve süresinin arttırılması ve bu filmlerin arka arkaya değil de aralıklarla gösterilmesi.
    5.Türk kültüründe yer etmiş halk tiplemelerinin çocuk programlarında daha çok yer alıp çocuklara tanıtılması.
    6.Çocuk dizileri ve çocuk programlarında argo sözcüklerin kullanılmaması.
    7.Özellikle çocuk yuvalarına giden çocuklar düşünülerek çocuklara yönelik programların akşam 19.00 ile 21.00 arasında gösterilmesi.
    8.Türk televizyon kanalları arasında sadece çdcuklara yönelik ve çocukların sunduğu bir kanalın yer alması (Başal1999).
    Çocuklara yönelik programlar hazırlanırken program yapımcıları tarafından çocukların özellikleri dikkate alınmalı ve gelişimin en hızlı olduğu okul öncesi dönemde onların dış uyarılardan çok fazla etkilenebilecekleri düşünülmelidir.
    Ailelere düşen öncelikle çocuğu televizyon karşısında yalnız ve savunmasız bir biçimde bırakmamak mümkün olduğunca birlikte izlemek. Konuşarak anlatarak ve paylaşarak. Sonra da çocukları okumaya sevketmek ve televizyon izlemelerine belli ölçülerde sınırlandırmalar getirmek.
    Sivil toplum örgütleri birlikte hareket ederek en azından başlangıç olarak çocuklara yönelik tüm programlarda yer alan şiddet unsurlarının kaldırılmasını sağlamaları gerekmektedir. Şiddet ya da çocuklara zararlı olduğu düşünülen unsurların yer aldığı programlarda kodlama sistemi uygulanabilir.
    Salt çocukların değil yetişkin bireylerin de okuma alışkanlıklarının ve bunun uzantısında sağlanacak olan yetilerin kazandırılması gerekir. Yine bu çerçevede televizyonda izlenen görüntülerin anlamlarının okunması ve yorumlanması eğitimi verilmelidir. Başta yetişkin bireyler olmak üzere görüntülerin okunması ve yorumlanması öğrenildiği takdirde izleyiciler televizyon karşısında savunmasız ve bilinçsiz bir durumda olmaktan kurtulacakları için uğranılacak zarar ya da olumsuz etkilenmeler sıfırlanamasa da minimuma inecektir.
    Postman ve Powers izleyicinin kendini savunabilmesi için hazırlıklı bir kafaya ve birbirini bütünleyen bir değer sistemine sahip olması gerektiğini belirtirler (Postman ve Powers1996;83-102). Buna kavuşmanın yolu ise insanların okuma alışkanlığını kazanması düşünme tartışma ve yargılama yetisine kavuşması ve herkesin yararlı birer hobi edinmesinden geçmektedir.
    Belki kat edilmesi gereken yol çok fazla... Ama istersek yapabiliriz....



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  8. #28
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Çocuk Psikiyatrisinde Acil Durumlar...
    Yeni gelişen aile içi bir olay (örneğin boşanma ölüm vs.) ve bunlara bağlı davranım tepkilerinin şiddetli oluşu; belirli bir düzeyde devam eden psikiyatrik...

    Sitede ara
    Hekimlikte “acil” kavramı genellikle “acil servise en kısa zamanda müracaat etmeyi gerektiren” durumlar için kullanılmaktadır.
    Çocuk psikiyatrisinde bu kavram altında ele alınabilecek birkaç durum vardır. Bu durumlar dışında çocuk psikiyatrisinde “acil” başvuru gerektiren durumlar oldukça azdır.
    Acil olarak ele alınması gereken çocuk psikiyatrisi durumlarının en başında “intihar girişimi” gelir. Bunu
    fiziksel cinsel istismarlar
    ağır ihmal durumları
    evden kaçmalar
    belirgin agresif davranışlar
    ilaç/madde kötüye kullanımları
    şiddetli yeme bozuklukları
    şiddetli uyku bozuklukları
    ani başlayan psikotik belirtiler (görsel işitsel varsanılar anlamsız korkular aşırı şüphecilik ve çeşitli düşünce bozuklukları gibi)
    panik atak
    tıbbi nedeni bulunamayan ağrılar (bel karın baş ağrıları)
    nefes tutma nöbetleri gibi durumlar izler.
    Tüm bu sayılan durumlarda en kısa zamanda bir çocuk psikiyatrına ya da bir hastanenin acil servisine başvurmak gerekli olabilir. Yine bu durumlara “yer ve zamanı karıştıran yakınlarını tanımayan ya da garip anlamsız bebeksi tavırlar sergileyen (“disosiatif”) çocuklar ani davranım değişiklikleri gösteren kendine ya da başkalarına zarar verme riski olan" çocuklar da dahil edilebilir.
    Bunlar dışında kısa zaman içinde müdahale gerektiren ancak bu ilk müdahalenin “bir acil serviste” olmasını gerektirmeyen “yarı-acil” diye adlandırılabilecek durumlar söz konusudur.
    Bunlar arasında :
    çocuk ya da ergende depresyon belirtileri yani belirli bir zamandır isteksizlik mutsuzluk
    insanlardan uzaklaşma
    ölme isteği
    ders başarısında belirgin düşüş gibi belirtilerin görülmesi;
    okul korkusu nedeniyle ya da başka bir nedenle okula devamsızlığının artması;
    belirgin izolasyon (insan ilişkilerinin azalması kendi dünyasına çekilme);
    evden kaçma
    “kendine ya da başkasına zarar vereceğine” dair tehditlerde bulunması ve bunların git gide artması;
    iştah ve uyku bozukluklarının ısrarla devam etmesi ya da şiddetlenmesi;
    madde kullanmaya başlama;
    cinsel uğraşlarda davranışlarda belirgin bir artış görülmesi vs. sayılabilir.
    Yeni gelişen aile içi bir olay (örneğin boşanma ölüm vs.) ve bunlara bağlı davranım tepkilerinin şiddetli oluşu; belirli bir düzeyde devam eden psikiyatrik bir şikayet ya da bozukluğun aniden kötüleşmesi (örneğin depresyon psikoz dikkat sorunları vs.) gibi durumlarda da kısa zaman içinde psikiyatrik bir değerlendirme uygun olacaktır.
    Tedavi ve Yaklaşım
    Acil durumlara yaklaşımda amaç “kriz” durumunun hızla değerlendirilmesi ve uygun müdahale ile “kriz” durumunun sonlandırılmasıdır. Erken tanısal değerlendirme etkenleri ve riskleri ortaya çıkarma uygun desteklerin ve tedavi edici olanakların belirlenmesi ve organize edilmesi ve daha sonra “kontrol” için çağırılmak üzere erken dönem tedavi yaklaşımının başlatılması aşamaları uygulanır.
    Aile olanaklarının yetersiz olduğu ya da acil duruma doğrudan örneğin bir “çocuk istismarı” ile ailenin kendisinin yol açması gibi durumlarda uygun aile ortamı ya da adli/sosyal destek sağlanana dek çocuğun güvenli bir ortamda tutulması gereklidir.
    Psikiyatrik sorunun şiddetli olduğu ve soruna yol açan risk faktörlerinin kısa süre içinde ortadan kaldırılamayacağı durumlarda hastaneye yatış gündeme gelebilir.
    Burada sözü geçen acil durumların tüm hekimler ve ebeveynlerce iyi bilinmesi ve zamanında müdahale olası riskleri en aza indirmede ve tedavi etkinliğinin artmasında çok önemlidir. Geciken müdahale tedaviyi daha fazla zorlaştırabilmekte ve kimi zaman sorunların kronikleşmesine neden olabilmektedir.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  9. #29
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Çocuğa karşı şiddet ve çocuk ihmali nedir?
    Çocukların bedensel zihinsel ya da ruhsal sağlıklarına zarar veren gelişimlerini engelleyen tutum ve davranışlara maruz bırakılmalarıdır. Bu tutum ve davranışlar çocuğu 3 biçimde örseleyebilir:

    1-Fiziksel:çocuğun kaza dışı olan yaralanmasıdır. Bu yaralanma dövülme yanma ısırılma vb. gibi yollarla gelişebilir.
    2-Cinsel çocuğun rızası olsun ya da olmasın ırzına geçilmesi cinsel organlarının ellenmesi müstehcen sözlere maruz bırakılması yetişkinin cinsel organlarını okşamaya yöneltilmesi veya zorlanması *****grafide ya da fuhuşta kullanılması çocuğa *****grafik materyal izletilmesi teşhircilik gibi davranışlara maruz bırakılmasıdır.
    3-Duygusal: Reddetme yalnız bırakma aşırı koruma aşırı hoşgörü baskı sevgiden ve uyarandan yoksun bırakma sürekli eleştiri aşağılama tehdit suçlama yok sayma çocuğun yaşına ve özelliklerine uygun olmayan beklentiler içinde olma çocuğu aile içi uyuşmazlıklarda taraf tutmaya zorlama aile içi şiddete tanık etme vb. gibi davranışlardır.
    Çocuk ihmali çocuğu yeterli beslenmesi sağlık kontrollerinin yaptırılması hastalandığı zaman doktora götürülmesi uygun ve temiz giydirilmesi gibi temel gereksinimlerinin karşılanmamasıdır.
    Çocuğa karşı şiddetin sonuçları nelerdir?
    Şiddetle karşılaşan çocukta çeşitli sakatlıklar ortaya çıkabilir. Kırıklar beyin kanamaları iç organ yaralanmaları sonucu ortopedik sakatlıklar felçler havale zeka özürü çeşitli organ yetersizlikleri gelişebilir. Bu hasarların çok ağır olması durumunda ölüm ortaya çıkar.

    Yaşamı kurtulanlarda ise depresyon kaygı bozukluğu sosyal uyumsuzluk vb. gibi ruhsal sorunlar gelişebilir. Bu kişilerde uyuşturucu bağımlılığı suça ve fuhuşa yatkınlıkta artış olduğu gösterilmiştir. Zekâ özürü ya da ruhsal örselenme sonucu bu çocuklarda genellikle okul başarısı düşüktür. Dayak çocuğun bilişsel gelişimini de olumsuz yönde etkilemektedir. Fiziksel cezalandırmayla terbiye edildiği düşünülen çocuklar kaba gücün sorunları çözmek için etkin bir yöntem olduğuna inanarak büyürler ve erişkin yaşlarda kendileri de başka çocukları istismar eden erişkinlere dönüşebilirler böylece istismar olayları kuşaktan kuşağa sürüp gider.
    Şiddet uygulayanlar kimlerdir?Hangi durumlarda risk artar?
    Çocuğa şiddet uygulayan kişiler çoğu kez tanıdığı evi okulu işyeri gibi yakın çevresinde bulunan erişkinlerdir. Aile içi şiddet çocuğa anne babası ya da evdeki diğer büyükler tarafından okulda şiddet ise öğretmenler görevliler ya da diğer öğrenciler tarafından uygulanmaktadır. Anne baba yaşının çok genç olması işsizlik ekonomik sıkıntılar aile içi geçimsizlik alkol ya da uyuşturucu kullanımı çok çocuklu aile ana babada ruhsal bozukluk gibi etmenler aile içinde çocuğun şiddete maruz kalmasını artırırken okulda da öğretmenin kişilik bozukluğu kalabalık sınıflar sosyal baskılar disiplin yöntemi olarak dayağın kabul görmesi gibi nedenler şiddete yol açmaktadır.

    Bunlara ek olarak zihinsel ya da bedensel özürlü hiperaktif ya da uyum güçlüğü çeken çocuklar şiddete daha sık maruz kalmaktadırlar.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



  10. #30
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    fσяυм ρяєηѕєѕ

    Standart ---> Çocuk Psikolojisi ve Detaylı Açıklamalar

    Eğitim Kurumlarında Şiddet:
    Çocuklar kreşler yuvalar bakım evleri ve okullar gibi eğitim kurumlarında şiddete uğrayabilirler. Bu şiddet diğer yerlerdekilerine benzer olarak duygusal fiziksel ya da cinsel istismar biçiminde olabilir. Duygusal istismarın sıklığı konusunda kesin veri bulunmamaktadır fiziksel ya da cinsel istismarda olduğu gibi nesnel bulguların olmayışı tanıyı güçleştirmektedir.

    Fiziksel istismar okullarda cezalandırma yöntemi olarak sıklıkla kullanılmaktadır . Fiziksel istismar tanımın içine dayağa ek olarak sarsma çimdikleme kulak çekme iğne batırma rahatsızlık verecek pozisyonda uzun süre durmaya zorlama ceza olarak aşırı egzersiz yaptırma vb. davranışlar da girmektedir . Fiziksel istismara erkek çocuklar daha fazla maruz kalmaktadırlar. Erkek öğretmenlerin de fiziksel cezalandırmaya daha sık başvurduğu görülmektedir. Bu geleneksel kültürde babanın evdeki otoriter tutumunun okula taşınması olarak yorumlanabilir.
    Toplumdaki yaygın kanının aksine araştırmalar eğitimde fiziksel cezanın başarılı olmadığını; övgü ödüllendirme gibi olumlu güdülemelerin daha etkili olduğunu göstermektedir. Fiziksel ceza öğrencinin okuldan korkmasına özgüvenini yitirmesine neden olurken davranışı daha kötüleştirmekte saldırgan ve yıkıcı tutumları artırmaksa sınıf düzenini bozma eşyalara zarar verme öğretmenlere karşılık verme yalan söyleme gibi olumsuz davranışları artırmaktadır. İstenmeyen davranışı değiştirme konusunda fiziksel cezanın etkisi geçicidir. Bir süre sonra yinelenen olumsuz davranışta sonuç alabilmek için giderek cezanın şiddetinin artırılması gerekir.
    Bütün bunlara karşın yapılan çalışmalar çocuğa karşı şiddetin engellenmesinde yasa ve yönetmeliklerin yetmediğini önemli olanın toplumun bu konudaki düşünce ve tutumları olduğunu göstermiştir .
    Ülkemizde okullarda uygulanan fiziksel cezanın boyutları kesin olarak bilinmemektedir. Yapılan az sayıda çalışmada okullardaki çocukların % 50-75’inin değişen derecelerde fiziksel cezaya uğradıkları gösterilmiştir .
    Okullardaki şiddetin bir diğer boyutu ise çocukların diğer çocuklara uyguladığı şiddettir. Çocuklar arası şiddette hazırlayıcı etmenler daha önce kendisinin şiddetle karşılaşmış olması gerçekleşmeyen umutlar düş kırıklıkları öç alma duyguları paylaşılamayan öfke antisosyal kişilik ve madde bağımlılığıdır. Bu tip şiddet tek bir öğrencinin bireysel şiddeti olabileceği gibi bu kişilik özelliklerine sahip birden fazla öğrencinin bir araya gelerek çeteler oluşturması ile de ortaya çıkabilir. Bu çocuklar bu yolla kendilerini daha güçlü hissedebilir yaptıklarından zevk alabilir ya da diğerlerinin bunu hakettiğini düşünebilirler.
    Duygularını ifade edebilen insan ilişkilerinde başarılı uyumlu yaşama umutla bakan çocuklarda ise şiddet eğilimi düşüktür. Bir çocuğun şiddete yatkınlığı değerlendirilirken olumsuz özelliklerine ek olarak olumlu yanları da gözönüne alınmalı; olumsuz yanları ağır basıyorsa psikolojik destek sağlanmalıdır.



    Ben bencilim, sabırsızım ve biraz güvensizim.
    Hata yaparım, kontrolsüzüm ve bazı zamanlar baş etmesi güç biriyim.
    Fakat eğer benimle en kötü halimle baş edemezsen, beni en iyi halimde katiyen hak edemezsin.



Sayfa 3/10 İlkİlk 123456789 ... SonSon

Sistem Bilgileri

Bu sistem vBulletin® alt yapısına sahiptir!
Telif hakları, Jelsoft Enterprises Ltd'e aittir. Copyright © 2024

Uyarı

5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesine göre üyeler yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Yer sağlayıcı olarak hizmet veren sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler ile ilgili iletişime geçilmesi halinde size dönüş yapacaktır.

gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler bahissitelerivip.com deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler mjsanaokulu.com Maltepe Escort deneme bonusu deneme bonusu veren siteler maltepe escort kartal escort ataşehir escort pendik escort ankara escort sincan escort eryaman escort bayan ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort eryaman escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort Antalya Seo tesbih yetişkin sohbet kameralı sohbet aresbet casino siteleri Grandpashabet moldebet efesbet efesbet giriş getirbet efesbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2021 grandpashabet bahis siteleri bahis siteleri bonus veren siteler bahis siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu En güvenilir bahis siteleri ankara olgun escort mimarsinanokullari.com