Bornova Bornova”nın DVD’si raflarda! Kerem Akça yazdı…


İlk filmi “Made in Europe” ile ödüller alsa da bizce sadece İnan Temelkuran’ın sinemayla ilgili görüşlerini ortaya koymaya yarayan dağınık bir eserdir o. Yönetmen, burada ise dünyada X jenerasyonu (kayıp kuşak) olarak bilinen Türk gencinin dramının üzerine gidiyor. “Bornova Bornova”, ülkemizde hayata tutunmanın nasıl yalanlardan ve dayatmalardan geçtiğini zekice vurgularken, özündeki doğaçlama ve diyalog geleneğiyle de gerçekçi bir ton tutturan çarpıcı bir eser. Öner Erkan, Damla Sönmez ve Kadir Çermik’in kariyerlerinin henüz başında verdikleri üst düzey oyunculuk performanslarına da dikkat çekmek gerek.

2007’de çektiği ilk filmi “Made in Europe” ile sinemayla ilgili belli dertleri olduğunu ispatlayan İnan Temelkuran, burada onları daha eli yüzü düzgün temellere oturtmanın peşine düşmüş belli ki. Öncelikle yönetmen, anladığımız kadarıyla 1996’da ortaya çıkan Dogma akımı ile başlayan doğaçlama ve el kamerası geleneğini özgün bir vizyona kavuşturma arzusunda. Bunu yaparken de karşımıza üslup denemeleri çıkartırken, daha çok diyalog ve karakter odaklı ilerlemeyi tercih ediyor.

Siyam Balığı” ile akraba

Elbette bu noktada Türkiye’nin belli sınıflarını veya kuşaklarını ele almayı iyi beceriyor. Temelkuran, “Made in Europe”ta Avrupa’nın çeşitli bölgelerindeki Türklerin öykülerini ‘çok hikayeli film modeli’nin üzerine yerleştirmişti. Ancak kurgu efektleri amatör bir sinemacı izlenimi vermesini sağlamıştı yönetmenin. “Bornova Bornova” ise bir gençlik filmi özünde. Ancak gençlik komedisinden ziyade o suç meselesi ile dramı birleştirerek ciddi sorunların peşine düşen tür filmlerinden biri bu.

Bu konuda da özünde “Asi Gençlik” (“Rebel Without a Cause”, 1955), “Siyam Balığı” (“Rumble Fish”, 1983), “Sokaktakiler” (“The Outsiders”, 1983) gibi filmler ile bunların karakterlerinin motivasyonları var. Bu doğrultuda ilerlerken kendine özgü bir üslup yerleştirmeyi amaçlamış yönetmen.

Bunun için gençliğin bu ‘evlilik’e ya da ‘tek düze hayata geçiş’ dönemini ele alırken, HD’nin (gelişmiş dijital kamera) beyaz dokusunu daha da patlatarak bu ‘saf’ ve ‘hayatın gerçekleri ile tanışmamış’ bireyler için kullanmak istemiş. Bunun yanında orta ölçekli çerçeveleri ve genelde süresi uzun seyreden kesintisiz planları tercih ettiği söylenebilir.

Toplumsal dayatmalarla ilgili samimi bir memleket hikayesi

Yani yönetmenin doğaçlama tekniğine ve diyaloglara karşı duyduğu sevgiye tanıklık ediyoruz “Bornova Bornova” sayesinde. Bu noktada “Made in Europe”tan sonra yine özüne Tarantino filmlerini alan sokak kültürünün lehçesini yakalama konusunda başarıya ulaşmış. Bunda da kaleminin gücünün büyük etkisi olduğuna şüphe yok. Özellikle Öner Erkan, Kadir Çermik ve Damla Sönmez’in dengeli performansları ile bir samimiyet aşıladığı da yadsınamaz bir gerçek. Tabii onların etkilendiği evli adamın işlevi de bir hayli önemli. Öyle ki Temelkuran burada ‘Suç işleyerek veya işlemeden önemli olan evlenmek ve hayat kurmaktır’ diyor. Böylesine bir toplumsal dayatmayı ele alırken, çok katmanlı bir cümlenin peşine düşerek de çarpıcı bir memleket hikayesine dönüştürüyor filmini. Özellikle aile kurmanın şart olduğu bir coğrafya kurması da bu duruma arka çıkıyor.

Aslında toplumun altında sıkışmış, gözükmeyen şiddet ve suç meselesini ele alırken Zeki Demirkubuz’un “Yazgı”sı (2001) ve Tayfun Pirselimoğlu’nun “Pus”u (2008) ile de akrabalık kurduğu söylenebilir. Öyle ki her ikisi de yine ulusal sanat sinemasının içinde farklı alanların başarılı örneklerini sunuyorlardı. Temelkuran da bunu daha postmodern bir yapıya kavuşturmayı tercih etmiş.

Kendini sürekli geliştiren postmodern bir yönetmen

Yönetmeni Onur Ünlü, Mahmut Fazıl Coşkun, Hakkı Kurtuluş, Melik Saraçoğlu gibi son yıllarda sayısı artmaya başlayan postmodern sinemacılarımızın arasına “Bornova Bornova” ile artık dahil edebiliriz.

Ancak eksikleri olduğunu da kabul etmek lazım. Tamam buradaki üslup denemelerinden bir karakteri seyirciyle konuşturup bizi yabancılaştıran ve şehrin içindeki suçları özetleyen flashbacklerin her ikisinin de devreye girişi ve çekimi son derece ustalıklı duruyor, kabulümüz. Hatta birer kısa film olarak ders niyetine üniversitelerde de gösterilebilir bu bölümler. Ama onlardan sonra akla gelen diğer iki üslup numarasından yavaş çekim tekniği ve ekran bölme tekniği ile yapılanlar, filmin yapısını dağıtmaya yarıyor. Kolaylıkla yönetmenin ‘gençlik tutkusu’yla ve ‘sinema aşkı’yla ortaya çıkan görsel numaralar oldukları söylenebilir.

Türk suç filmleri denince “Bornova Bornova” hep akla gelecektir

Yine de Temelkuran’ın “Made in Europe”a göre daha toparlanmış ve ayaklarının üzerinde duran bir yapıta imza attığını kabul edebiliriz. Türk sinemasında ‘suç’ meselesi ele alındığında hep akla gelecektir “Bornova Bornova”. Bunun niye yapıldığı ile ilgili de derin düşüncelere mahkum bırakacaktır bizi elbette. Hayatın yalanlardan ibaret olduğu gerçeğini akla getirerekten...

Künye:

Bornova Bornova

Yönetmen: İnan Temelkuran

Oyuncular: Öner Erkan, Damla Sönmez, Kadir Çermik, Selen Uçer, Erkan Bektaş, Ömer Ateş, Murat Kılıç

Süre: 90 Dk.

Yapım Yılı: 2009