Konu: Death Note

Sıkı dur düşlerforum, çünkü karşınızda dünya'nın en iyi animesi Desu Noto
(zekaların çarpıştığı anime) Özellikle 5. bölümden sonra bırakılamaycak bir dizi.

Hikayemiz, Ryuk adında bir ölüm tanrısının (Shinigami), Death Note (Ölüm Defteri)'ni dünyada kaybetmesiyle başlar.

Ölüm Defteri, bir okulun bahçesine düşer. Bu okulun öğrencilerinden Light defteri bulur, üzerinde nasıl kullanıldığı yazmaktadır. Light, buna inanmamaktadır. İlk denemesiyle birlikte bunun gerçekliğine inanmaya başlar.

Defterin kurallarına göre 5 gün boyunca kötü olduğunu düşündüğü yüzlerce kişi öldürdükten sonra, Ryuk adında bir Shinigami, Light'ın odasına girer. Onun kendisini öldüreceğini düşünen Light korkmaya başlar. Buna karşın Ryuk Light'a birşey yapmayacağını söyler, çünkü defteri eline alan kişi onun sahibi olur. Kötü yanı ise bu defteri kullanan cennet ya da cehennemden hiçbirine giremez.

Light, Ölüm defteri'ni kullanarak kendi adaletini dünya üzerinde uygularken, dünyanın en iyi dedektiflerinden 'L' onu bulmaya çalışacaktır. Herkesin Gizli Güç Kira diye tanıdığı Light, hem kimliğini gizlemeli hemde bu dedektifi öncelikle bulmalıdır. Çünkü eğer yakalanırsa idam edilecektir, Kısaca kim kimi ilk bulursa ölecek...


Resimler:

Death Note Tsugumi Ooba'nın 2004-2006 yılları arasında yayınlanan popüler mangasından uyarlanan ve 2006 Aralık ayından 2007 Mayıs sonuna kadar yayınlanan 37 bölümlük bu yılın tartışmasız anime fenomenidir.Binlerce hayranı,fan sitesi,iki live-action filmi(üçüncüsü yolda)olan bu seri hakkında yazılmadık çizilmedik şey kalmadı neredeyse ama yeni başlayanlar için hikayeyi özetlemek gerekirse;

Yagami Light(Raito)muhtemelen Japonya'nın en zeki öğrencisi konumunda 17 yaşında idealist bir gençtir.Yaşadığı dünyadaki haksızlığı ve adaletsizliği gördükçe düzene olan inancını yitirmektedir ve yaş******* çok sıkılmıştır.Öykü bir süre onu anlattıktan sonra tamamen sürreal bir ortama kayar ve bize Shinigami World'den(Ölüm Tanrılarının dünyası)bir kesit sunar;burada Shinigamiler'in tek işi uyuklayıp arada sırada dünyada birinin canın alıp kumar oynamaktır,içlerinden biri(Ryuuk)de tıpkı Light gibi yaş******* memnun değildir biraz eğlenmek için dünyaya inmeye karar verir,buna sebep olarak da elindeki fazla Death Note'u dünyaya düşürdüğünü gösterir.Düşürdüğü defteri Light bulur,kara kaplı defterin arkasında İngilizce olarak şunlar yazmaktadır;


Yagami Light(Raito)

* the human whose name is written in this note shall die.
* this note will not take effect unless the writer has the subject's face in their mind when writing his/her name. therefore, people sharing the same name will not be affected.
* if the cause of death is written within 40 seconds of writing the subject's name, it will happen.
* if the cause of death is not specified, the subject will simply die of a heart attack.
* after writing the cause of death, the details of the death should be written in the next 6 minutes and 40 seconds.

Türkçe'si;

* Deftere ismi yazılan insan ölecektir.
*Bu defter, ismi yazılan kişinin yüzünün yazar tarafından bilinmediği durumlarda işe yaramaz.Bu sayede,aynı isimdeki kişiler etkilenmezler.
*Eğer isim yazıldıktan sonra 40 saniye içinde ölüm şekli yazılırsa,ölüm o şekilde olacaktır.
*Ölüm şekli yazılmaz ise,ismi yazılan kişi 40sn içinde kalp krizinden ölecektir.
*Ölüm şeklini yazdıktan sonra detaylar sonraki 6dk 40sn içinde belirtilmelidir.



Zeki öğrenci Light öncelikle defteri önemsemez ve bulduğu yere bırakır ama içindeki merak duygusu peşini bırakmaz ve defterle beraber eve gelir.Burada yine kendini alamayarak bir test yapar,o sırada tv de gördüğü bir olayın zanlısının ismini yazar ve beklemeye başlar,izleyiciler olarak önümüzdeki 36 bölümün ne gibi sürprizlere gebe olduğunu bilmeden biz de bekleriz,40 sn dolar hiçbirşey olmaz yayın normal akışına devam eder,Light kendine kızar ve tam tv yi kapatacakken zanlının öldüğü haberi gelir.Şoke olan Light daha sağlam bir kanıt ister ve bir test daha yapar,defterin gücünün gerçek olduğunu anlayınca içindeki idealist karakter yeniden uyanır ve dünyayı değiştirme isteğiyle dolar.Zekası ve Death Note'un yardımıyla "Yeni Dünyanın Tanrısı" olacaktır artık...





Elbette olaylar umduğu gibi gelişmez ve önce Ryuuk hayatına girerek ona rehberlik eder(aslında ne yaptığı da tam belli değildir,o daha çok Light'ın hamlelerini takip edip eğlenmektedir)kısa süre içinde pek çok suçlu Light tarafından öldürülür(bu noktada Light'ın planı dünyayı suçlulardan arındırmaktır,bu sayede dünyayı kötülüklerden temizleyecektir)Bu olaylar kısa sürede Interpol'ün ilgisini çeker ve efsanevi her olayı çözen dedektif L işin içine girer,L riskli ve vurdumduymaz metodlarıyla Light'a adım adım yaklaşırken Light'da bu mücadeleyi zekice hamleleriyle sürdürür.Seri burdan sonra ikilinin mücadelesine odaklanarak tempoyu neredeyse hiç düşürmez ve mükemmel senaryo sayesinde izleyiciler asla bir adım ötesini tahmin edemeyerek gerim gerim bu akıl düellosunu izlerler....


L(Eru)

Olaya daha sonradan katılan karakterler var ama spoiler olmaması açısından onları ayrıntısıyla yazmayı uygun görmedim,aşağıda sadece isimleri verilmektedir;

Amane Misa,Rem,Teru Mikami,Near,Mello,Light'ın babası Chief Yagami ve ekibi,Takada Kiyomi....

Teknik açıdan bakıldığında Death Note'un ilk göze çarpan yönü gerçekçi ve kalitesi düşmeyen çizimleri,dialog ağırlıklı bir seriye göre oldukça özenli ve şık çizimleri olması seyir zevkini arttırırken özellikle bölümlerin doruk nokatalarında deftere yazılan sahnelerdeki nefis açılar ve animasyonlar da görsel kaliteyi arttırıyor.Renk paleti animenin ruhuna uygun olarak soluk tonları barındırsa da özellikle final bölümünde müthiş bir renk zenginliğine ulaşıp plastik ve tematik açıdan seriyi noktalamıştır.Karakter çizimleri klasik anime kalıplarından ve abartıdan olabildiğince uzak,gayet gerçekçi ve sade olmakla birlikte karakterlerin birbirlerinin planlarını tahmin etmeye çalıştıkları sahnelerde giren simgesel renkler farklı bir tat olarak görsel çeşniyi iyice zenginleştirmektedirler.

Ses ve müzik alanında Death Note yine tam puan alıyor,bölümlerdeki seslendirmeler kusursuzken ambians sesleri ve diğer efektler de yerli yerinde kullanılmış,ama bu sade yaklaşım müzik konusunda geçerli değil pek,her ne kadar kimi anlarda yalnız bir gitar eşliğinde sessiz sedasız akan bir müzik olsa da arka planda,özellikle bölüm finallerinde coşup taşan orkestral bir çavlayana dönüşüyorlar,bu açıdan rahatlıkla anime dışı dinlemeye de müsait olan müzikleri kesinlikle bir animede kullanılan en başarılı soundtracklerden birisi.



Senaryo va karakterler başından beri Death Note'un asıl arenası ve bütün artı puanlarını topladığı esas vurucu noktası.Konseptin orjinalliği bir yana bunu işlenişi de kusursuza yakın bir durumda.Özellikle insan egosunun ulaşabildiği nokta,yozlaşma,medyanın gücü,modern medeniyetin kirlenmişliği,insan yaşamının değeri gibi ağır konularda akıl yürüten seri,bunlara acımasız ve dürüst yanıtlar vermekten de kaçınmıyor kimi anlarda(hatta iç acıtıcı derecede nihilist olabiliyor).Bir insanın güç uğruna neler yapabileceği gösterilirken diğer yandan da insanın tanrısallaşma istemi ve bunun olası sonuçlarına da göz atıyor.Kişisel tercihlerimizi öyle bir masaya yatırıyor ki hangi karakteri benimsiyorsanız adalet kavramınız da seçmiş oluyorsunuz bir anlamda,bu yüzden nette L'ci misin Light'cımısın diye fırtınalar kopması da boşuna değil,çünkü serinin tartışmaya açtığı bu evrensel problem her an her yerde yaşanan cinsten ve kişilerin yargıları da yaşadıklarıyla doğru orantılı olarak değişmekte,işte tam da bu yüzden bu seri bu kadar tutuldu ve sevildi,herkesin kendinden birşey bulabileceği kendi fikrini dile getirebileceği bir konu üzerineydi çünkü.

Serinin eksi yönleri de vardı tabii ki,25. bölümden sonra olayların biraz aceleci anlatımı bunların başında geliyor,ayrıca finale doğru beliren birkaç mantık hatası da keyif bozuyordu,ama bunun dışında çok göze batan bir hata veya eksikliği bulunmuyor serinin.

Sonuç olarak Death Note son 5-6 yılın Full Metal Alchemist ile beraber en iyi serisi olarak anılabilecek kadar başarılı bir anime,minimum aksiyon kullanımı bir yana gerilimi senaryo üzerinden yaratması asıl meziyeti olarak göze çarpıyor.Kaliteli çizimleri ve enfes müzikleri de(harika intro/outro parçaları da dahil olmak üzere)animeyi bir klasik yapmaya yetiyor.37 bölümlük bu şaheseri kaçırmak sadece yılın animesini kaçırmak değil sanatsal birikim adına da önemli bir eseri atlamak anlamına geliyor.

bu konu anime bölümünde vardı
güzel animeydi

gerçekten süper animeydi böyle animeler varken saçma dizilere ne gerek var

İlk izledigim animeydi.Sürükleyiciydi.Cok uzun zaman gecti.Ellerine saglik...