Uşabti, Eski Mısır'da firavun mezarlarına konulan küçük heykelciklerdir. Bunlar inanca göre firavun öte dünyaya gittiğinde bu heykelcikler firavunun hizmetkarları olacak diye inanılır. Uşabtiler, çeşitli madenlerden yapılırlar ve üzerlerinde Ölüler Kitabı'nın altıncı sayfası yazılıdır. Ayrıca mezarı koruma gibi bir görevleri vardır ve bu Uşabti sayıları, farklılık gösterir. Uşabtiler, mezarın yakınlarına konur.[1] Hizmetkârlar, bunları kendi elleriyle yaparlardı ve "ölümden sonra da hizmetinizdeyim" anlamına gelirdi.[2]

Eski Mısır dilinde hizmetkâr anlamına gelen Uşabti heykelcikleri ahşap, porselen, pismiş toprak gibi malzemelerden yapılıyor, mumyalanıp mezara yerleştirilen ölünün yanındaki kutu veya sandıklara takvimdeki günlerin sayısına göre tam 365 adet yerleştiriliyordu. İnanışa göre uşabtiler, her yeni bir gün, tek tek dirilip, ölen kişinin öteki âlemdeki yaşamında hizmetinde bulunuyorlar, tarlasını toprağını ekip biçiyorlardı.[3]

Tarih öncesi zamanlardan beri mezara yiyecekler, inci gerdanlık gibi ziynetler, fildişinden oyulma tuvalet eşyası da konur. Heykelcikler kabartma olarak yerleştirilirler: Bunlar, odalık görevi yapacak olan giyimli veya çıplak kadınlar; köleler, eğer sert bir tanrı ölüden ağır, güç işler isterse onun yerini tutacak olan uşabtilerdir. Ölümden sonra ne olacağı endişesi ve hayatta angarya yükümlülüğü, sıradan Mısırlının gündelik hayatını dolduran başlıca iki tasaydı. Orta krallık döneminde sıradan bir köylünün yılının 3 ayı, firavun için çalışarak geçerdi. Cevap vermek anlamına gelen "usheb" fiilinden türetilmiş uşabti adıyla anılan bebekler, heykeller, Mısır kültürünün, hem ölüm endişesini, hem angarya derdini birden ifade eden unsurlardan biriydi.

Uşabtiler, ölüyle birlikte gömülür, yanlarına şöyle bir dua bırakılırdı. "Ey uşabti! Eğer ölüler ülkesinde yapılması gereken ve bana tevdi edilmiş bir iş için çağrılacak olursam, tarlaların ekimiyle ekilebilir topraklarım sulanmasıyla ya da doğu kıyısından batı kıyısına taş taşınmasıyla ilgili olarak herhangi biri başıma dert açacak olursa, deki ona-Ben yapacağım. Ben, buradayım. Onun ... açacak olursa, deki ona -Ben yapacağım. Ben buradayım. Onun adına ben cevap vereceğim."