porno escort diyarbakır iskenderun escort
Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon
42 sonuçtan 21 ile 30 arası

Konu: Kalp İle İlgli Herşey

  1. #21
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ölümlerin ilk nedeni kalp hastalıklarından kaynaklanmaktadır. Kalp hastalıklarının büyük bir kısmı daha önce ciddi bir belirti vermeksizin aniden ortaya çıkar. Bunun sonucu olarak önemli oranda ani ölüm oluşmaktadır. Barış Manço, Kemal Sunal ve Cenk Koray örneklerinde olduğu gibi sizde yakın çevrenizde bu şekilde ölümlere tanık olmuşunuzdur.

    Kalp hastalıklarının erken ve doğru teşhisi, gizli kalp hastalığını ortaya çıkarmak ancak ileri teknoloji ürünü cihazlarla yapılabilmektedir. Günümüzde bilgisayar teknolojisinin ilerlemesine paralel olarak kalp hastalıklarının tanı ve tedavisi ile ilgili cihazlarda önemli gelişmeler olmuştur.

    Renkli doppler ekokardiyografi

    Kalbin içini gösteren bir cihazdır. Kalbin yapısı ve fonksiyonları ile ilgili bilgiler verir. Kalp kapakları, kalp kasları, kalbe giren ve çıkan büyük damarlar, kalp boşlukları ve kalbin zarını incelemek mümkündür. Ayrıca Kalp fonksiyonları ve kan akımları ile ilgili yararlı bilgiler verir.

    15 dakikada, hastaya hiçbir zarar ve acı vermeden yapılan bu inceleme ile hemen hemen bütün kalp hastalıkları hakkında bilgi edinilip büyük çoğunluğunada ( kalp romatizması, kapak hastalıkları, kalp yetersizliği, kalp krizi, doğumsal kalp hastalıkları gibi) başka bir incelemeye gerek kalmadan kesin tanı konabilir.

    Efor testi (treadmill)

    Hasta, dönen bir bant üzerinde yürütülerek kalp hızı artırılır. Bu sırada hastadan alınan elektrotların bilgisayarda analizi yapılır. Normal EKGde görülmeyen bozukluklar bu test sayesinde ortaya çıkarılır. Bu test genelde kalp damarlarında darlık olan hastaları ortaya çıkarmak ve hastalığın ciddiyetini tespit etmek, kalp krizi geçiren hastalarda risk belirlemek, tedavi sonuçlarını takip etmek için kullanılır. Bunun yanında eforla tansiyon yükselme derecesi, efor kapasitesinin ölçülmesi, eforla ortaya çıkan ritim bozukluklarının tanısında da önemli rol oynar.

    Göğüs ağrılarının değerlendirilmesinde önemli bir tanı aracıdır. Göğüs ağrısının kalpten kaynaklanıp kaynaklanmadığını tesbit eder. Özellikle 40 yaş üstü hiçbir şikayeti olmayan kişilere de gizli kalp hastalığının tanısı için faydalı olabilir.

    Holter

    Cep telefonu gibi kemere bağlanan bir cihaz olup hasta günlük normal yaşamını sürüdürürken 24 saat boyunca kalp elektrosunu kaybeder. Bu alet sayesinde muayene sırasında görülmeyen fakat gün içerisinde kısa süreli olup geçen çarpıntılar, göğüs ağrıları, baygınlık hissi gibi kalpten kaynaklanan tüm ritm bozuklukları tesbit edilebilir.

    Koroner Yoğun Bakım

    Kalbi besleyen damarlardan birinin kan pıhtısı ile aniden tıkanması sonucu kalp krizi oluşur. Kalp krizi geçiren hasta özellikle ilk saatlerde daha fazla olmak üzere ilk günlerde hayati tehlikesi çok yüksektir. Bu nedenle bu tür hastalar KBÜlerinde takip ve tedavi edilmelidir. Bu ünitede yapılan tedavi ve müdahaleler sayesinde ölüm oranı belirgin derecede azalır. Tıkalı olan kalp damarı trombolitik tedavi (Pıhtı eritici tedavi) ile açılıp kalp krizi durdurulabilir. Hastanın ölümüne neden olan ritim bozuklukları defibrilatör(şok aleti) aleti ile kolayca düzeltilebilir. Yetersiz kalp vuruları olan veya tamamen duran kalp takılan geçici pacemaker (kalp pili)sayesinde tekrar sağlığına kavuşturulabilir.

    Kalp için check-up

    Normal bir check up programı ile gizli kalp hastalığını ortaya çıkarmak mümkün değildir. Muayene ve ileri kalp testlerinin aynı kardiyolog tarafından yapılması hataları en aza indirir. Bu şekilde tavsiye edilen bir programda aşağıdaki parametreler bulunmalıdır.

    * Kardiyolog muayenesi

    * EKG

    * Renkli Doppler Ekokardiyografi

    * Efor Testi

    * Kan şekeri, üre, kolesterol, trigliserid.
    FENERBAHCE

  2. #22
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    KORONER ANJIOGRAFI
    Koroner anjiografi, özel bir kamera ile kalbinizin atar damarlarinin incelendigi bir röntgen film çekimidir. Islemi kateter laboratuarinda gerçeklestirilir. Islemi gerçeklestiren doktorunuz kolunuzdaki veya bacaginizda büyük atar damarlarin birine ince küçük bükülebilir bir boruyu (katater) yerlestirir. Daha sonra kalbinizi besleyen küçük atar damarlarin (koroner damarlar) çiktigi en büyük atar damara (aorta) kadar ilerletir. Daha sonra katater koronerlerin aortaya giris yerlerine yerlestirilerek, koroner arterlerinize, boyali bir madde verilir. Böylece çekilen filmlerde koroner damarlariniz görüntülenebilir ve hangi bölgelerinde ne kadar darlik oldugu tesbit edilebilir.





    Anjiografi doktora hangi bilgileri verir?



    Anjiografi koroner arter hastaligi bulunup bulunmadigini gösteren en dogru yöntemdir. Damar sertligi nedeni ile koroner arterlerin hangi bölgesinin ne kadar daraldigini ve / veya tikanigini tesbit edebilir. Kalp kateterizasyonu ile kalp kapaklarinin ve duvarlarinin islevlerindeki kusurlar da gösterilebilir. Anevrizma (kalbin bir bölümünün, kalp krizi sonrasi, disari dogru bombelenmesi) veya kalp delikleri gibi dogumsal kalp hastaliklainin teshisi için de kullanilabilir.

    Doktor kataterin nereye yönlendigini nasil görebilir?




    Islem bir röntgen kamerasi kullanilarak gerçeklestirilir. Doktorunuz, katateri bu kamera araciligi ile görüntüleyerek yönlendirir. Siz kataterin bu hareketinin farkinda bile olmazsiniz.

    Katater yerine yerlestirildikten sonra ne olur?




    Katater yerine yerlestirildikten sonra doktorunuz katater araciligi ile vücudunuz için zararli olmayan bir boyali maddeyi, kataterin içersinden enjekte edecektir. Bu boya kan ile karistiginda, tüm koroner damar sistemimiz, röntgen kamerasi tarafindan görüntülenip kaydedilebilecektir. Doktorunuz degisik açilardan film kayitlari yaparken bu boyali maddeyi birkaç kez enjekte edecektir.

    Anjiografi sirasinda agri duyacak miyim?




    Katater laboratuarina girmeden önce biraz rahatlamanizi saglayacak sakinlestirici bir ilaç verilecektir. Çogu kisi islem sirasinda agri hissetmez. Bazi hastalar ise canlarinin hafif acidigini ifade etmektedirler. Ayni disçide oldugu gibi islemin uygulanacagi bölge lokal bir anestezik ile uyusturulacaktir. Bu sirada bir igne batmasi hissedeceksiniz. Boyali maddenin enjeksiyonu agri hissi vermeyecektir. Bu madde verilirken, sicak basmasi ve kizarma hissedebilirsiniz. Bu his 20-30 saniye sürecektir. Islemin sonunda, kalbinizin içini görüntülemek için, daha büyük miktarda boyali madde verilecek ve bu sirada daha fazla sicaklik hissedeceksiniz. Bu his aci vermeyecek ve çok kisa sürede geçecektir.

    Bazi kisilerde boyali maddeye karsi allerji buna bagli kasinti ve kizarikliklar gelismekte bu islem sirasinda verilen ilaçlarla tedavi edilebilmektedir. Daha önce allerji veya astim öykünüz var ise veya daha önce örnegin böbrek filmi veya diger damarlarinizin filmi çekilirken allerjik reaksiyon gelisti ise islemden önce bunu doktorunuza söylemelisiniz.

    Islem sirasinda kisa süreli gögüs agriniz olabilir. Oldugu takdirde doktorunuza haber vermelisiniz.

    Boyali madde neden gereklidir?




    Kalp ve koroner damarlar içersindeki kan röntgen filmi ile görüntülenemez. Boya veya kontrast madde, koroner damarlari ve kalbin içini X isinlari ile görünür hale getirir.

    ANJIOGRAFI ÖNCESINDE VE ISLEM SIRASINDA YAPILMASI GEREKEN ISLEMLER

    Her hastanenin koroner anjiografi için uyguladigi olaign islemler degisiktir. Bu nedenle sorulariniza verilen cevaplar genelde uygulanan metodlari tarif edecektir.

    Bunlarda her hastaneye özgü degisiklikler olabilecektir.

    Koroner anjiografi için hastaneye yatmam gerekecek mi?




    Evet. Koroner anjiografi için hastaneye yatis islemlerinizin yapilmasi gerekmektedir. Ancak isleminizin günün erken saatlerinde yapilabildigi takdirde o gece de kalabilirsiniz.

    Islem nerede yapiliyor?




    Anjiografi, katater laboratuari denilen özel donanimli bir laboratuarda uygulanmaktadir.

    Islemden önce herhangi bir test yaptirmak gerekiyor mu?




    Doktorunuz gerekli testleri yaptiracaktir. Islem için geldiginiz gün daha önce yapilan tüm tetkikleri yaninizda getirmeniz gerekecektir. (Kan testleri, akciger röntgeni, elektrokardiyogram var ise önceki anjiografi veya ameliyat raporlariniz vs.)

    Anjiografiden önce yemek yiyebilir miyim?




    Doktorunuz bir gün önce yiyecekleriniz için size bilgi verecektir. Sürekli kullandiginiz ilaçlar var ise bunlari anjiografi sabahi alip almayacaginizi doktorunuza sorun. Genellikle islemin uygulanacagi gün, sabah kahvalti etmeden gelmeniz gereklidir. Seker hastasi iseniz, sabah kan sekerin düsürücü ilaçlar aliyorsaniz, ilacinizi almadan aç olarak geliniz ve gelir gelmez durumunuzu hemsirenize bildiriniz. Anjiografi hemen yapilmadigi takdirde, kan sekerinizin çok düsmemesi için hafif bir ögün yemenize izin verilecektir.

    Anjiografiye nasil hazirlanmaliyim?




    Anjiografi için hangi alanin kullaniiacagina bagli olarak kol veya bacak, kasik trasi olmaniz ve o bölgeyi temizlememiz gerekmektedir. Bu alan islem sirasinda tamamen steril (mikropsuz) bir örtü ile kapatilacaktir. Laboratuvar personeli de tamamen mikroptan arindirilmis giysi ve eldivenler giymis olacaklardir. Dolasiminizin daha iyi izlenebilmesi için tirnak cilalarinizin silinmis olmasi gereklidir.

    Laboratuvarin neresinde olacagim?




    Genellikle laboratuvarin ortasinda yerlestirilmis, bir muayene masasina yatmaniz istenecektir. Bu masa filmlerinizi çeken kameranin hemen altinda olacaktir.

    Kamera hareket edecek mi?




    Evet. Damarlari çesitli açilardan görüntülemek için her poz alindiktan sonra kameranin yeri degisecektir.

    Laboratuvarda baska cihazlar var mi?




    Evet. Islem sirasinda kan basincinizi ve kalp ritminizin izlendigi ekranlara baglanacaksiniz.

    Islem sirasinda uyanik mi olacagim?




    Test sirasinda doktorunuzun sordugu sorulari cevaplamak için uyanik olacaksiniz. Islemden 1 saat önce gevsemenizi saglayacak sakinlestirici bir ilaç verilecektir. Ancak bu sizi uyutmayacaktir. Filmler çekilirken derin nefes alip, nefesinizi tutmaniz istenecektir. Bundan sonra nefes almaniz veya öksürmeniz istenebilir.

    Neler olup bittigini görebilecek miyim?




    Evet. Istediginiz takdirde islemin bir kismini televizyon ekranindan izleyebilirsiniz. Zaman zaman islemi yapan ekip elemanlari görüntünüzü engellese de ekranda kalbinizin hareketini koroner damarlarinizi görebilirsiniz.

    Katater ne zaman uygulanacak?




    Kataterin girisini hiç hissetmeyeceksiniz çünkü kataterin uygulandigi alan daha önceden uyusturulmus olacak. Islemin basladigini ilk kez ekranda kalbinizi gördügünüzde anlayacaksiniz. Bunu hissetmeden önce doktorunuz size haber verecektir.

    Kataterin, boyali maddeyi iletmekten baska islevi var mi?




    Evet. Bir ölçüm cihazina baglanarak, katater araciligi ile kalp bosluklarinda ve büyük damarlardaki basinçlari ölçülebilir. Yine bosluklardan kan örnekleri alinarak, oksijen miktarlari ölçülebilir.

    Anjiografi islemi ne kadar sürecek?




    Her bir katater için gereken süre degisiktir. Hasta ile ilgili kisisel faktörlere, doktorun ne aradigina ve baska diger faktörlere baglidir..

    ISLEMDEN SONRASI

    Katater ne zaman çikarilacak?

    Islem bittiginde katater yerinden çikartilarak, kanamayi önlemek için kataterin uygulandigi alana basinç uygulanacaktir. Uygulama alani kasikta ise, bir süre bunun üzerine, yine kanamayi önlemek için kum torbalaii konacaktir. 6-8 saat süre ile bu bacagi haraket ettirmeden yatmaniz gerekecektir. Katater uygulanan alan kol ise buraya siki bir sargi uygulanacaktir.

    Anjiografiden hemen sonra ne olacak?
    Katater laboratuvarindan yataginiza döndügünüzde doktorunuz da onayladigi takdirde hemen yemek yiyebilirsiniz. Uyuyabilirsiniz. Ancak zaman zaman hemsireniz, kan basinciniz, nabiz ve katater uygulanan yerin muayenesi için sizi uyandirabilecektir.

    Anjiografiden sonra agri duyacak miyim?
    Kataterin uyguladigi bölgede hassasiyet ve rahatsizlik hissi duyabilirsiniz. Bu sizi çok rahatsiz ediyor ise doktoronuza veya hemsirenize haber veriniz. Sizi rahatlatacak bir agri kesici verecektir. Uygulama alaninda morluk ve hafif sislik hissederseniz panige kapilmayin. Bu renk deiisikliii genislerse veya baska bir rahatsizlik hissederseniz bunu hemsirenize haber vermekten çekinmeyin.

    ANJIOGRAFI SONUÇLARI
    Doktorunuzun size anlatacaklarini tam olarak anlayabilmeniz için kalbin basitçe nasil isledigini anlamak gerekir. Vücudun alt ve üst bölümlerinden gelen kan, toplar damarlar (venler) araciligi ile sag kalbe gelmekte ve sag kulakçigia dolmaktadir. Daha sonra, bir kapaktan geçerek, daha asagida bulunan bir baska bosluga, sag karinciga dolmaktadir. Sag karinciktan akcigere pompalanarak burada karbondioksit içerigini bosaltip, oksijenlenir. Akcigerde oksijenlenen kan bu kez kalbin sol odaciklarina gelerek, kalpten çikan büyük damar (aort) araciligi ile tüm vücuda pompalanir.

    Anjiografi ile doktorum hangi bilgilere ulasabilir?
    Anjiografi ile koroner damarlarin hangi bölgesinde ne kadar darlik oldugu veya hangi bölgenin tikandigini saptayabilir. Bu noktalarda kan damarda serbestçe akamaz ve gögüs agrisina (anjina pektoris) neden olur. Bazen koroner anjiografiyi degerlendirerek doktorunuz cerrahi ve balon ile tedavi önerebilir.

    Daralmis olan koroner damarlar neden gögüs agrisina neden olur?

    Vücudun her yerinde o bölgeye kan, dolayisi ile de dokunun kullanacagi gida maddeleri ve oksijeni tasiyan damar sistemleri vardir. Koroner damarlar da kalbin kendisini besler. Kalbi besleyen atar damarlarda daralma veya tikaniklik oldugunda kalp gerekli gida ve oksijeni alamaz. Kalp gereginden daha az besin ve oksijenle çalismak zorunda kalir. Fizik yorgunluk, stres ve agir yemeklerden sonra kalbin daha fazla çalismasi gerektiginden oksijen ihtiyaci artar. Daralmis olan damar yatagi oksijen ihtiyacini karsilayamaz ve bu gögüs agrisina neden olur. Semaya baktiginizda, koroner damarlarin kalbin dis yüzünü sardigini görürüz. Bu damarlarin hepsi açiksa sorun yoktur. Biri veya bir kaçinin iç hacmi daralmis ise gögüs agrisi (anjina) olusur. Eger damar tamamen tikanir ve kan akimi durursa, kalp krizi gelisir.

    Doktorum test sonuçlarini bana anlatacak mi?
    Evet. Koroner anjiografi islemleri bittikten sonra, islemi yapan doktor hastalari tek tek dolasarak, sonuçlari ve önerdigi tedavi sekillerini (ilaç tedavisi, balon anjioplasti veya cerrahi tedavi) açiklayacaktir. Sizinle tedavi seçeneklerini tartisacaktir.

    Kardioloji – Anjio Bölümü uzmanlari tarafindan hazirlanmistir.
    FENERBAHCE

  3. #23
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Kanserden sonra en çok korkulan hastaliklardan biri de enfarktüs. Her yil binlerce insan enfarktüs geçiriyor ve yine binlerce insan bu sebepten ölüyor. Ve bunlarin arasindaki üç kisiden biri kadin. Yani eskiden inanildigi gibi sadece erkeklerde görülmüyor. Insanlar bu hastaliga kurban olmamak için daha fazla hareket edebilir, sigarayi birakabilir, strese girmekten kaçinabilir, beslenmesine daha çok dikkat edebilir. Çünkü; yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol gibi hastaliklara bir türlü vazgeçemedigimiz fazla yagli, tatli ve tuzlu yiyecekler neden oluyor. Sonuçta yag birikmesi kalp damarlarini daraltiyor ve bu da enfarktüs demek oluyor.

    Kalp rejimi diye bir sey yoktur, fakat yaglardan mümkün oldugu kadar uzaklasildigi takdirde sorun azalmis demektir. Kalorileri de hesaplamaya gerek kalmaz.



    Ekmek: Beyaz undan yapilan ekmegin tadi gerçi çok güzeldir ama kepek, çavdar ürünleri daha sagliklidir. Çünkü bunlarda daha çok vitamin ve mineral vardir.


    Beyaz undan yapilan ekmegin tadi gerçi çok güzeldir ama kepek, çavdar ürünleri daha sagliklidir. Çünkü bunlarda daha çok vitamin ve mineral vardir.

    Çilek: Çilegi krem santi yerine yogurtla birlikte yemeniz daha iyi olur. Taze meyveler bol vitamin ve lifli madde içerirler, bu nedenle her gün sofraya konulmalidirlar.


    Çilegi krem santi yerine yogurtla birlikte yemeniz daha iyi olur. Taze meyveler bol vitamin ve lifli madde içerirler, bu nedenle her gün sofraya konulmalidirlar.

    Kizarmis tavuk: Derisi olmadan yenildiginde kalp için mükemmel bir besindir. Daha yagli olan sucuk yerine ekmegin üstüne tavugun gögsünden bir parça koyabilirsiniz.


    Derisi olmadan yenildiginde kalp için mükemmel bir besindir. Daha yagli olan sucuk yerine ekmegin üstüne tavugun gögsünden bir parça koyabilirsiniz.

    Tatlilar ve çikolata: Çok yagli ve çok tatli seyler. Bu nedenle bunlar sadece kalp için degil, disler ve formunuz için de iyi degillerdir. Bu gibi seylerin yerine ögün aralarinda meyve ve örnegin havuç, salatalik yiyebilirsiniz.


    Çok yagli ve çok tatli seyler. Bu nedenle bunlar sadece kalp için degil, disler ve formunuz için de iyi degillerdir. Bu gibi seylerin yerine ögün aralarinda meyve ve örnegin havuç, salatalik yiyebilirsiniz.

    Tereyagi ile yapilmis pasta ve kekler: Tam bir kalori bombasidirlar ve vücuda yag depolarlar. Kalbinizin hatiri için bunlari yemekten vazgeçmelisiniz.


    Tam bir kalori bombasidirlar ve vücuda yag depolarlar. Kalbinizin hatiri için bunlari yemekten vazgeçmelisiniz.

    Ton baligi: Salatasini veya ekmek üstüne koyup yerseniz, kalbinize iyilik etmis olursunuz, çünkü baligin yagi kalp için çok faydalidir. Ayrica balikta bol miktarda protein de vardir.


    Salatasini veya ekmek üstüne koyup yerseniz, kalbinize iyilik etmis olursunuz, çünkü baligin yagi kalp için çok faydalidir. Ayrica balikta bol miktarda protein de vardir.

    Sucuk salam vs: Bu gibi yiyeceklerde bulunan fazla miktardaki yag gizli oldugundan insan çogu zaman fark etmez.


    Bu gibi yiyeceklerde bulunan fazla miktardaki yag gizli oldugundan insan çogu zaman fark etmez.

    Cips: Televizyon seyrederken atistirmak için çok güzel bir yiyecektir. Fakat kalp için çok yagli ve çok tuzludur. Su andan itibaren bunu yemek listenizden silmelisiniz.


    Televizyon seyrederken atistirmak için çok güzel bir yiyecektir. Fakat kalp için çok yagli ve çok tuzludur. Su andan itibaren bunu yemek listenizden silmelisiniz.

    Margarin: Bitkisel yag içerdigi için kolesterol tehlikesi yoktur ve daha çok doymamis yag asitlerinden olusmustur.



    Bitkisel yag içerdigi için kolesterol tehlikesi yoktur ve daha çok doymamis yag asitlerinden olusmustur.

    Peynir: Kemikler ve disler için çok önemli olan kalsiyum, peynirde bol miktarda vardir. Fakat bazilari çok yaglidir. O yüzden az yagli olanini tercih etmelisiniz.


    Kemikler ve disler için çok önemli olan kalsiyum, peynirde bol miktarda vardir. Fakat bazilari çok yaglidir. O yüzden az yagli olanini tercih etmelisiniz.

    Patates kizartmasi: Kalp için sagliksizdir. En iyisi dondurulmus olanlardan alip firinda pisirin.


    Kalp için sagliksizdir. En iyisi dondurulmus olanlardan alip firinda pisirin.

    Misir gevregi (cornflakes): Sekersiz olarak ve yagsiz sütle yendiginde kalp için saglikli bir kahvaltidir. Çünkü vitamin, mineral, demir ve lifli maddeler yönünden zengindir.


    Sekersiz olarak ve yagsiz sütle yendiginde kalp için saglikli bir kahvaltidir. Çünkü vitamin, mineral, demir ve lifli maddeler yönünden zengindir.

    Yumurta: Kalbin düsmani olarak bilinir. Ancak haftada yenen üç yumurta tehlikeli degildir.



    Kalbin düsmani olarak bilinir. Ancak haftada yenen üç yumurta tehlikeli degildir.

    Köfte: Yagsiz etten yapilirsa kalp için tehlikeli degildir.



    Yagsiz etten yapilirsa kalp için tehlikeli degildir.

    Tereyagi: Hayvansal yagdan yapilir, doymamis yag asitleri içerir. Kalp için ne kadar az yenirse o kadar iyidir.


    Hayvansal yagdan yapilir, doymamis yag asitleri içerir. Kalp için ne kadar az yenirse o kadar iyidir.

    KALBIN HOSUNA GIDEN YIYECEKLER



    Bol lifli madde içeren yiyecekler yiyin. Kepek çavdar ürünleri, taze meyve ve sebze, lifli maddeler için en zengin kaynaklardir. Lifli besinler kolesterol ve yag miktarini azaltir.



    Sofranizda sik sik balik bulundurun. Baligin içerdigi daha çok doymamis asitler damarlarda yag birikmesini önler.



    Magnezyum kaynaklarini (örnegin findik, fistik, baklagiller gibi) yemeyi ihmal etmeyin. Magnezyum kalbin fonksiyonunu dengede tutar ve adalelere enerji saglar.



    Bol ispanak yiyin. Bu yesil sebzede bol miktarda folikasit veB6, B12 vitaminleri vardir.



    9 ALTIN YASAM KURALI



    1. Tansiyonunuza dikkat edin. Göstereceginiz bu dikkat enfarktüs tehlikesini yüzde 40-60 oraninda azaltir.




    2. Kolesterolünüze düzenli olarak baktirin. Bu da tehlikeyi yüzde 25 oraninda azaltir.




    3. Sigarayi birakin.




    4. Kan sekerini ciddiye alin. Seker hastalarinin yüzde 70'i kalp dolasim hastaliklarindan ölüyor.




    5. Kilonuza dikkat edin. Ideal kilo ile tehlike yüzde 50 oraninda azalir.




    6. Günde iki bardak sarap için. Bu da tehlikeyi yüzde 25-45 oraninda azaltir.




    7. Haftada iki kere 30 dakika süreyle yapacaginiz spor, tehlikeyi yüzde 45 oraninda azaltir.




    8. Stresten kaçinin. Stres tansiyonu yükseltir ve bunun sonucu olarak enfarktüs tehlikesi basgösterir.




    9. Günde alinan 100 mg Asetilsalisilasit tehlikeyi yüzde 30 oraninda azaltir.



    ENFARKTÜSÜN ILK ISARETLERI



    Akut enfarktüsün isaretleri sunlardir:



    · Gögüs kafesinde ve buradan iki kola birden, karina, kürek kemiklerinin arasina ve çenenin alt kismina yayilan siddetli, uzun süreli agrilar.




    · Çogu zaman gögüs kafesinde yanma hissedilir, agrilar boyuna ve karnin üst kismina da girebilir.




    · Gögüs kafesinde sikisiklik veya siddetli agrilar.




    · Soluk bir yüz rengi, alinda ve dudagin üst kisminda veya yüzün her tarafinda soguk ter.




    · Oturmaya veya yatmaya zorlayan nefes alma zorlugu (sik sik derin olmayan nefes almalar).




    · Aniden bilinçsiz olarak yere yikilma.



    SON ARASTIRMALAR



    Son yillarda gerek kalp-damar, gerekse kanser hastaliklarinin olusmasinda yag soylu maddelerin önemli rolü oldugu görüsü, yaglarin sagligimiz için zararli oldugu izlenimini uyandirabilir. Ancak bu hatali bir yargidir. Yaglarin diyetten tamamen kaldirilmasi, asiri ve dengesiz tüketimleri kadar zararli olabilir. Yaglarin vücudumuzda bir çok önemli görevleri olup, belli bir düzeyde alinmalari sagligimiz için gereklidir. Hiç yag yemesek de vücudumuz yag soylu maddelerin çogunu nisasta ve proteinli gidalardan üretebilir, ancak vücutta yapilamayan ve dolayisiyla "elzem yag asiti" olarak tanimlanan linoleik asitin, diyetle alinan çoklu doymamis yaglarla az miktarda ama mutlaka alinmasi gerekir. Beslenme ve gida uzmani Doç. Dr. Huriye Wetherilt uyarisi söyle: "Tabagimizdaki kolesterol kanimizdaki kolesterolü pek fazla etkilemez. Diyetten, kolesterol içeren gidalarin çikarilmasi yanlistir, çünkü gereksiz yere besleyici gidalardan uzak kalinmis olur."



    Son 20 yilda yapilan arastirmalar bu sonucu çikariyor. Diyetle alinan kolesterol yani tabagimizdaki kolesterol kanimizdaki kolesterolü pek fazla etkilemiyor. Örnegin, yüksek kolesterol içeren bir gida olan yumurtanin, kan kolesterolünü yükseltme potansiyeli düsüktür. Yogurt, kolesterol içeren bir gida olmasina karsin, kan kolesterolünü düsürmekte, LDL/HDL oranini olumlu yönde etkilemektedir. Ayni sekilde balik da kolesterolü yüksek bir gidadir, ancak içerdigi omega 3 yag asitlerinden dolayi LDL/HDL oranini düzeltmektedir. Buna karsin, çikolata ve hindistan cevizi yaglarinda kolesterol olmadigi halde, bu yaglari içeren gidalarin tüketimi kan kolesterolünü yükseltmektedir. Bu nedenlerle, kan kolesterol düzeyini düsürmek isteyen bir kisi, diyetinden kolesterol içeren gidalari çikartarak sorunu çözebilecegini düsünürse, yanlis olur ve gereksiz yere yogurt, balik ve yumurta gibi besleyici gidalardan yararlanamaz. Zaten yiyeceklerle alinmayan kolesterol açigi karacigerde yapilan üretimle kapanacaktir. Ancak asiri düzeylerde ve sakincali gidalarla alinan kolesterolün damarlar üzerinde olumsuz etki yaptigi da bir gerçektir.
    FENERBAHCE

  4. #24
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Kalbin kasilmasini saglayan myokard adi verilen kas tabakasinin beslenmesi (oksijenlenmesi) , ''koroner'' denen (kalbe özel) damarlar vasitasiyla gerçeklestirilir. Özellikle hayvansal gidalarda bulunan ve fazla miktarda alindiginda damar iç yüzeyine yapisan ''kolesterol'' isimli yag türü, normalde esnek olan damarlarimizin esnekligini azaltir ve damar duvarlarinda birikerek damar boslugunu daraltir. Damar duvarindaki bu sertlesme veya damarin tikanmasi durumuna ''ateroskleroz'' denir. Yüksek tansiyon, yasin ilerlemesiyle damar yapisinin bozulmasi, sigara kullanimi vb etmenler de aterosklerozu hizlandirir. Ateroskleroz veya baska bir nedenle myokard'a gelen kan miktari azalirsa myokard yeterli seviyede oksijenlenemez;''iskemi'' (dokunun kanlanamamasi) olusur. Iskemi, KKH'na neden olur. Kalbin myokard kas tabakasi tam beslenemedigi için yeterli kasilamaz, bu da hastada kendini ''angina pectoris'' (gögüs agrisi) seklinde gösterir. KKH'nin diger adlari "koroner arter hastaligi", ''iskemik kalp hastaligi'' ve ''aterosklerotik kalp hastaligi''dir.

    KKH için '' RISK FAKTÖRLERI '' Nelerdir A- Degistirilemeyecek risk faktörleri :
    * Yasin ileri olmasi ; Erkeklerde 45, kadinlarda 55 yas üzeri ve postmenapozal (adetten kesilme sonrasi) dönemde olmak * Cinsiyet ; KKH daha çok erkeklerde görülür. * Kalitim ; Ailede bu hastaligin bulunmasi
    B- Degistirilebilir (önlenebilir) risk faktörleri :
    * Sigara kullanimi * Hipertansiyon ; Kan basincinin ( 140 / 90 mmHg'dan ) yüksek olmasi * Diabet ; Seker hastaligi * Stres * Kandaki "Total Kolesterol" düzeyinin ( 200 mg/dL'den ) yüksek olmasi * Kandaki "HDL Kolesterol" düzeyinin ( 35 mg/dL'den ) düsük olmasi * Digerleri : Sismanlik, hareketsiz yasam, gut hastaligi, asiri alkol ve kahve tüketimi, hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olmasi), kadinlar için oral kontraseptif (dogum kontrol hapi) kullanimi .

    Koroner Kalp Hastaligi'ndan KORUNMA :
    Yas, cinsiyet, kalitim gibi unsurlardan kaçamayiz. Kadinlarda menapozu geciktirici ilaç kullanmak ise (bu ilaçlarin dolayli olarak KKH olusumunda rol oynamasi nedeniyle) sakincalidir.
    Ikinci grup unsurlari degistirmek ve koroner kalp hastaligindan korunmak ise bizim elimizdedir. Sigara birakilabilir, en azindan azaltilir. Hipertansiyon tuz kullanimi kisitlanarak ve ilaçlarla kontrol edilebilir. Diabet (seker hastaligi) diyet ve ilaçlarla kontrol altina alinabilir. Alkol ve kahve kullanimi azaltilmalidir. Degistirilebilir faktörler içinde önlenmesi belki de en zor olani strestir. Kisinin kendi iradesi, çevre ve ailesinin yardimi, gerekirse psikiyatrist ve psikologlarin tedavisi ile stres yenilebilir. Sürekli stres altinda kalan kisiler öncelikle stresin nedenlerini düsünmeli, bunlari ortadan kaldirmaya çalismali veya bunlardan mümkün oldugunca uzak durmalidir. Bir çesit kan yagi olan kolesterol total (toplam) düzeyinin azaltilmasi ve kolesterolün bir alt ünitesi olan HDL-Kolesterol düzeyinin artirilmasi diyet ve (gerekirse) ilaçlarla saglanabilir. Sismanlik da önemli bir risk faktörüdür. Zayiflamak için çesitli yöntemler kullanilabilir : Diyet, düzenli spor ve egzersiz, akupunktur, bitki çaylari, (hekim gerekli görürse) ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi (ameliyat). Bunlar yapilirken dikkat edilmesi gereken nokta kilolarin yavas yavas ve uzun zamanda verilmesidir; unutulmamalidir ki hizli verilen kilolar yine hizli bir sekilde yerine gelebilir. Hareketsiz (sedanter) yasamdan mümkün oldugunca kaçinmali; örnegin yakin mesafeler için araba kullanmamali, asansör yerine merdivenleri tercih etmeli, hergün düzenli yürüyüsler ve egzersizler yapmalidir. Yalniz sporu yasimiza ve bünyemize göre yapmali, vücuda asiri yüklenmemelidir. Gut hastaligi varsa hekimin verecegi ilaci düzenli kullamali, protein diyetine uyulmalidir. Içme suyumuz yeterli sertlik seviyesinde olmalidir, ancak asiri sert sular da kullanilmamalidir (böbrek, mide vb rahatsizliklara sebep olur) . Hiperkalsemi (kan kalsiyum düzeyinin yüksek olmasi) kan tahlillerinde saptanmissa doktora basvurmalidir, kontrol altina alinmalidir. Bayanlarin oral kontraseptif denen dogum kontrol haplarini uzun süreli kullanmalari KKH açisindan sakincalidir, mümkünse diger dogum kontrol yöntemleri kullanilmalidir. Bu ilaçlar kullanilmadan önce hekime danismada fayda vardir.

    Hastaligin Bulgulari
    Koroner kalp hastaliginda su bulgulardan bir veya birkaçi görülebilir : - Gögüs agrisi (sol omuz ve sol kola yayilabilir) - Egzersiz kapasitesinin kisitlanmasi; çabuk yorulma - Eforla gelen nefes darligi - Senkop (bayilma) - Ani ölüm

    Klinik Formlar
    KKH hastada su klinik formlardan herhangi biri olarak ortaya çikabilir : - Semptomsuz koroner arter hastaligi (sessiz iskemi) - Ani ölüm - Stabil angina pectoris - Anstabil angina pectoris - Akut myokard infarktüsü (kalp krizi) - Kalp yetmezligi - Aritmi (ritim bozuklugu)

    KKH Tanisinda Kullanilan Yöntemler
    - Doktor muayenesi - Kan tahlilleri - EKG (elektrokardiografi) - Efor testi - Holter monitörizasyonu - Ekokardiografi - Koroner anjiografi - SPECT (myokard perfüzyon sintigrafisi)

    Hastaligin Seyri
    Koroner kalp hastaliginda en çok korkulan olay; koroner damarlardan hiçbirinin kalp kasinin kanlanmasini (dolayisiyla oksijenlenmesini) yeterince saglayamamasi, böylece kalbin kasilamamasi ve vücuda kan gönderememesidir. Bu olay halk arasinda kalp krizi olarak bilinen "myokard infarktüsü"dür. Koroner kalp hastaligi bu safhalara gelinmemesi için zamaninda teshis konulup tedavi edilmelidir; en güzeli ise süphesiz, daha hiç bu rahatsizliklar yokken risk faktörlerinin belirlenip bunlardan mümkün oldugunca korunmaktir. Özellikle belli bir yastan sonra düzenli araliklarla kalp muayenesi, tansiyon ölçümleri ve check-up yaptirmak hayati önem tasir.
    FENERBAHCE

  5. #25
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Günlük yasaminda, teknolojik gelismelerin sagladigi olanaklardan (otomobil, asansör, yürüyen merdiven vs) yararlanan günümüz insani yürümeyi neredeyse unutmus gibidir. Halbuki kalp sagligi için, düzenli yürüyüs programlari vazgeçilmez bir uygulamadir.

    Düzenli egzersizin yararlari :


    Kalp ve akciger fonksiyonlarini artirir. Alinan oksijen miktarini artirarak kalbin daha verimli çalismasina olanak saglar.
    " Hareketsiz yasam ", kalp hastaligi olusmasinda bir risk faktörüdür. Kötü beslenme de buna eklenince bir baska risk faktörü olan "asiri kilo" ortaya çikar. Asiri kilo almamak için öncelikle beslenmeye özen göstermeli ve düzenli yürüyüs programlari uygulanmalidir.
    Beslenmenin de düzenlenmesi ile birlikte Total kolesterol ve LDL(zararli kolesterol) seviyelerinin azalmasina; HDL(yararli kolesterol) seviyesinin artmasina neden olur.
    Günlük yasantinin yarattigi gerilimi azaltarak risk faktörlerinden "Stres" i de önler.
    Istirahat halindeki kan basincini düsürür. Nabiz sayisi azalir. Ancak kalbin kan atim hacmi arttigi için kalbin verimi artar.
    Kalp hastalarinin hastaliklari nedeniyle kisitlanan efor kapasitesi düzelir, en azindan daha geriye gitmesi önlenir. Egzersiz yapan hastalarin hareketle yorulma ve nefes darligi gibi sikintilari giderek azalir. Egzersis ile, bacak kaslarindaki damarlarda genisleme olmasi ve kaslarin oksijen kullaniminin artmasi, kisinin yasam kalitesini artirmaktadir. Yürüyüs yapan hastalarda, kalp yetmezliginde seviyesi artmis olan katekolamin benzeri maddelerin seviyeleri düsmektedir. Kalp yetmezligi ile katekolamin benzeri maddelerin kan seviyesi arasinda kisir döngü iliskisi vardir. Kalp yetmezligi arttikça katekolamin seviyesi artmakta, artmis katekolamin seviyesi kalbi kötü yönde etkilemektedir. Egzersiz bu kisir döngüyü bozarak kalbin rahatlamasini, dolayisiyla kalp yetmezligi bulgularinin düzelmesini saglar.
    Kurallar nelerdir ?


    Gerek saglikli kisiler, gerekse herhangibir hastaligi olanlar, egzersiz uygulamalarina baslama karari almadan önce doktorlarina danismalidirlar.
    Egzersizde yas önemli degildir. Her yasta yapilabilir. Ancak çocukluk yaslarindan beri düzenli egzersiz yapanlar kalp sagligi açisindan daha sansli kisilerdir.
    Egzersiz, hafif bir yemegi takiben 1 - 2 saat sonra yapilmalidir. Açik havada egzersiz yapiliyorsa asiri soguk ve sicak havalarda yapilmamalidir(-100 ve + 300C derece).
    Yarar saglamak için önemli olan, düzenli yapilmasidir. Saglikli kisilerde, kalp ve akciger sagligi için yürüyüs ile kalbin hizi "hedef nabiz sayisi" na ulasmalidir. Öncelikle maksimal kalp hizi bulunur. Maksimal kalp hizi 220 sabit sayisindan kisinin yasi çikartilarak hesaplanir. Hedef nabiz sayisi, maksimal kalp hizinin % 50-75 i kadar olmalidir. Nabiz saymak için boynun her iki tarafindaki atardamarlardan (Sah damari , Karotid arter) birine isaret ve orta parmaklarinizla hafifçe bastirmaniz, 10 saniye sayarak bu rakami 6 ile çarpmaniz gerekir. Egzersizi yürüme bandinda yapiyorsaniz, bu aygitlarla beraber satilan parmak ucuna veya bilege takilan saat seklindeki nabiz ölçerler nabiz sayisinin sürekli olarak izlenmesini saglar. Kalp hastalarinda hedef nabiz sayisi stres testi ile hesaplanmalidir.
    Hedef nabiz sayisina ulasmak için egzersiz programinin baslangicinda kisiler kendini fazla yormamalidir. Sabirli ve zaman içinde ilerleme en saglikli olanidir. 6 ay sonunda bu hedefe ulasmak uygun bir gelismedir.
    Her seans, 5 dakika basit isinma hareketleri ile baslamali, egzersiz sonunda 5 dakika süren gevseme hareketleri ile seans bitirilmelidir.
    Kalp hastalari, düz yolda, imkani olanlar yürüme bandinda hizi ve süreyi izleyerek, gücünün elverdigi ölçüde, bir rahatsizlik hissettiginde yürümeyi kesmek ve kesinlikle kendisiyle yarismamak kosuluyla yürümelidir.
    Haftada en az 5 gün ve günde 35 - 60 dakika süreyle egzersiz yapilmalidir.
    FENERBAHCE

  6. #26
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Damar sertligi (aterosleroz) vücuttaki atardamarlarin yavas seyreden ilerleyici bir hastaligidir. Atardamar duvarinin en iç tabakasinin yag ve köpük hücreleri denen vücut hücrelerinin birikimiyle kalinlasmasidir. Damar sertliginin olusumu ilk olaydir, zamanla bu zemin üzerinde pihti olusmaktadir. Damar sertliginin en sik yerlestigi atardamarlar koroner (kalp kasini besleyen) ve beyindeki atardamarlar olup, miyokard infarktüsü (kalp krizi) ve beyin infarktüsü (inme) gibi ciddi olaylara yol açabilmektedir. Damar sertligi ABD'de yillik ölümlerin yarisindan fazlasindan sorumludur. Koroner damar hastaligi için bugün kabul edilen risk faktörleri "degistirilebilir" ve "degistirilemez" olmak üzere 2 gruba ayrilmistir ;

    Degistirilebilir Risk Faktörleri
    *Sigara içilmesi (10 adet/gün'den fazla)
    *Hipertansiyon
    *Kolesterol yüksekligi
    *Lipoprotein a Yüksekligi
    *Fiziksel Aktivite Azligi (hareketsizlik)
    *Dogum Kontrol Hapi Kullanimi
    *Alkol Kullanimi

    Degistirilemez Risk Faktörleri
    *Ileri Yas
    *Erkek Cinsiyet
    *Ailede erken (55 yas altinda) koroner Damar Hastaligi
    Hikayesi Bulunmasi
    *Seker Hastaligi
    *Kisilik Yapisi (stresli yasanti)
    *Sismanlik (obesite)


    Damar sertligi olusmasinda ana rolü kolestrol yüksekligi oynar Kolestrol seviyesi 265'in üzerinde olan 35-40 yaslarindaki insanlardaki koroner damar hastaligi riski, 220'nin altinda olanlara göre 5 kat daha yüksek bulunmustur. Koroner damar hastaligi olan kisilerde yapilan bir çok çalismalar, kolesterol seviyesinin diyetle veya ilaçlarla düsürülmesinin koroner damarlardaki darlagin ilerlemesini önleyebilecegi gösterilmistir. Simdi, bütün risk faktörleri içinde sigara içimi en önlenebilir olanidir. Koroner damar hastaligindan ölüm riski içenlerde, içmeyenlere oranla yaklasik 2 kat artmaktadir. Sigarayi birakanlarda, koroner kalp hastaligi riski azalir. Hipertansiyon; damar sertligi, koroner damar hastaligi ve inme gelismesi için risk faktörüdür. 160 / 95 mm HG'dan yüksek degerlerde koroner kalp hastaligi riski 2 -3 kat daha fazladir. Dihastörik (küçük tansiyon) tansiyondaki artis daha önemlidir. Diyet ve ilaç tedavisiyle hipertansiyonun düsürülmesi uzun süreli koroner damar hastaligi gelisme riskini azaltmaktadir. Seker hastaligi damar sertligi için bir risk faktörüdür. Genellikle kolesterol yüksekligi ve hipertansiyonla beraber bulundugundan, koroner damar hastaligi için risk derecesini belirlemek güçtür. Ideal vücut agirliginin % 30 veya daha fazla üzerinde olan sismanlik (obesite) koroner kalp hastaligi için bir risk faktörüdür. Ideal vücut agirligina dönen sismanlarda koroner damar hastaligindan ölüm riski belirgin sekilde düsmektedir. "A" tipi kisilige sahip stresli, aceleci ve agresif kisilerde koroner damar hastaligina daha sik rastlanmaktadir. Dogum kontrol hapi kullanan kadinlarda kan kolesterol seviyeleri, kullanmayanlara oranla %20 daha yüksek bulunmustur. Infarktüs (kalp krizi) geçirme orani 50 yas altindaki hap kullananlarda, kullanmayanlara göre 3-4 kat daha yüksektir. Genç kadinlarda koroner kalp hastaligi riski erkeklere oranla düsüktür, fakt bu oran 60-70 yaslarinda her iki cinsiyette esitlenmektedir. Fizik aktivitesi düsük olanlarda ise kolesterol olarak tanimlanan HDL-Kolesterol seviyesi düsük bulunmaktadir. Düzenli egzersiz yapanlarda HDL-Kolesterol seviyesi kanda artmaktadir. HDL-kolesterol damar sertligi gelisimine karsi koruyucu bir etkiye sahiptir.
    FENERBAHCE

  7. #27
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Kardiyomyopati, kalp kasinin hastaligidir. Bunlar tansiyon yüksekligine, kalp kapakçik bozukluklarina bagli degildir.
    Siniflandirma yapisal ve islevsel degisikliklere göre yapilir.Gruplar arasinda kesin ayrim zor olmakla beraber belli basli 4 tipi vardir :
    Hipertrofik kardiyomyopati
    Dilate kardiyomyopati
    Restriktif kardiyomyopati
    Aritmojenik sag ventriküler kardiyomyopati
    Kardiyomyopatilerde genellikle kalp kasinin bozuklugu, sol karincigin (ventrikülün) seklini ve islevini etkiler.Sadece aritmojenik sag ventriküler kardiyomyopatide sag karincik(ventrikül) etkilenmistir.
    Hipertrofik kardiyomyopatilerin yaridan fazlasi; dilatekardiyomyopatilerin 1/4 ü ailevidir.
    Hipertrofik kardiyomyopatiler de EKO da sol ventrikülün bir kismini veya tamamini ilgilendiren kalinlasma görülür. EKG de bu hastaliga ait özel belirtiler vardir.
    Dilate kardiyomyopatilerde EKO da sol ventrikülde genisleme ve sol ventrikül fonksiyonunda (ejeksiyon fraksiyonu) azalma görülür.
    Hipertrofik Kardiyomyopati :

    Nadiren dogumdan hemen sonra tesbit edilir.
    10 yas ile ergenlik arasinda daha sik saptanir.
    Hastanin gelismesi yavastir.
    Giderek kalp kasi hücrelerinin yerini bag dokusu alir.Bu da sistolik fonksiyonu (kalbin kan pompalamasi) bozar.
    Hastalar nefes darligi, gögüs agrisi veya bayilmalardan yakinir.
    Gelisme çaginda ve genç yetiskin çagda ani ölüme neden olabilen bir hastaliktir.
    Dilate Kardiyomiyopati:

    Genislemis ve hareketi azalmis sol karincik(ventrikül) ile karakterizedir.
    Genellikle sebebi belli degildir.
    Siklikla orta yaslarda ,erkeklerde görülür.
    Kalp kasinin enfeksiyon ve toksik etkilere karsi genetik yatkinliginin olmasi hastaligin aileden gelme bir hastalik oldugunu düsündürür.
    Alkolik kardiyomiyopatilerde alkol birakilinca iyilesme görülür.
    % 75- 80 vakada kalp yetmezligi ile kendini gösterir.
    Fizik muayenede sol karincik(sol ventrikül) büyümesi, aritmiler saptanir.Sol karincik ile sol kulakçik arasindaki kalp kapakçigi(mitral)na ait üfürüm ve akciger tabanlarinda sivi birikmesine bagli anormal solunum sesleri (bazal krepitasyon) duyulur.
    EKGde yalniz sinüs takikardisi , ventriküller arasi iletim gecikmesi, sol dal bloku veya ST ve T dalgalarinda özel olmayan degisiklikler ;
    Akciger filminde akciger toplar damarlarinda dolgunluk ve kalp genislemesi görülür.
    EKO da sol ventrikül genislemesi, sol karincikta pihti vardir.
    Sebebi bulabilmek için Koroner anjiografi(kalp damarlarinin grafisi), otoimmün ve biokimyasal arastirma yapilmalidir. Kalp kasi biopsisi ile esas etken ortaya koyulur. Akut kalp kasi iltihabini göstermenin en iyi yolu biopsidir.
    Tedavide digoxin, diüretik (idrar söktürücüler) ve ACE inhibitörleri temel ilaçlardir. Digoxinin ölüm oranini azaltici etkisi yoktur ama tekrarlayan kalp yetmezligini engelleyerek hastaneye yatislari azaltir. Kalp odaciklarindaki pihtilasmanin diger organlarda damar tikanmalarina sebeb olmasini önlemek için pihtilasmayi geciktirici ilaçlar kullanilir. Beta blokerler kullanilacaksa tedaviye düsük dozlarda baslamak gerekir. Özellikle Carvedilol bu grup ilaçlar içinde en yararli olanidir. Ventriküler aritmiler siktir. Ciddi ventriküler aritmiler nedeniyle hayati tehlike geçiren ve acil müdahale ile hayata döndürülen hastalarda kalp içi elektrosok cihazi (ICD) uygulanmalidir. Ventriküler fibrilasyondan baska kullanilan aritmiyi durdurucu ilaçlara bagli olarak da bloklar ve kalp durmasi görülebilir.
    Hastalarda kan potasyum ve magnezyum seviyelerinin normal olmasina dikkat edilmelidir
    Kalp nakli düsünülen hastalar arasinda dilate kardiyomiyopati vakalari önemli yer tutar. Sonuçlar basarilidir. 5 yillik basari orani %70 dir.En önemli sorun organ bagisinin az olmasidir. Bu nedenle iskelet kasiyla kalbin sarilmasi seklinde yapilan kardiyomyoplasti ameliyatlari da uygulanmaktadir. Yapay kalp çalismalari da gelismektedir.
    Restriktif Kardiyomiyopati :


    Bu hastalikta kaslarin gevseme yeteneginin azalmasi nedeniyle kalbin dolma fonksiyonu bozulmustur.
    Amiloidosis, makroglobulinemi ve myeloma gibi hastaliklar bu kalp hastaligina sebep olur.
    Hastalarin tansiyonu düsüktür.
    EKG ve EKO da bu hastaliga özel belirtiler vardir.
    Hastaligin sonucu kötüdür.
    Tanidan bir yil sonra hastalar kaybedilir.
    Çabuk ilerleyen myelomalar disinda kalp nakli tek çaredir.
    Aritmojenik Sag Ventriküler Kardiyomiyopati :


    Ailevidir,ilerleyicidir,siklikla genç erkeklerde görülür.
    Sag ventrikülün bag dokusu ile isgal edilmesine baglidir.
    Sag ventrikül kökenli ciddi aritmiler veya takikardiler görülür.
    Zorlu egzersizler sonucu gençlerde görülen ani ölüm nedenlerinin belli baslilarindandir.
    FENERBAHCE

  8. #28
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Kalp krizinin belirtileri, tedavisi ve alinmasi gereken önlemlerin bilinmesi, kalp krizi için en iyi bakimin elde edilmesini saglar.

    Kalbiniz arabanizin motoruna benzer. Bir kas pompasi olan kalbiniz günde yaklasik 100 000 kez genisler ve kasilir ('çarpar'); vücudunuzun çalismasi için yaklasik 1000 litre kanin dolasmasini saglar.

    Kalbin çalismasina müdahale eden her seyin hemen fark edilmesi ve geriye dönüsü olmayan olasi hasarlari önlemek için tedavi edilmesi gerekir. Gelismis ülkelerde kalp hastaligi birinci siradaki ölüm nedenidir ve en belirgin belirtisi kalp krizidir.

    ABD'de her yil yaklasik 1.5 milyon kisi kalp krizi geçirmektedir. Kalp krizi geçirenlerin üçte bir kadari ilk 20 günde, %3-%12'si de bir yil içinde yasamlarini yitirmektedir. Kalp krizi geçirenlerin yalnizca %30'u krizden sonra 10 yil yasayabilmektedir.

    Günümüzde kalp krizi belirtilerinin daha iyi taninmasi, tedavi kalitesinin yükseltilmesi ve tedavi seçeneklerinin artirilmasi için yogun çaba harcanmaktadir.

    Kalp krizi geçirdiginizi nasil anlarsiniz? Taninin hekim tarafindan konulmasi gerekir, ancak kendiniz ya da bir yakininizda tipik belirtilerden herhangi biri ortaya çikarsa, derhal 24 saat acil kalp (koroner) bakim birimi olan en yakin hastaneye nakil için ambulans çagirin. Doktor bütün ayrintilariyla öykünüzü ve aile öykünüzü alacak, sizi muayene edecek ve kalbinizde hasar olup olmadigini belirlemek amaciyla bir kalp elektrosu (elektrokardiyogram) isteyecektir.

    KALP KRIZI SIRASINDA NE OLUR:

    · Kalp krizi, kalbi besleyen koroner atardamarlarin kalp kasinin beslenmesini ciddi ölçüde azaltacak ya da engelleyecek kadar daralmasina ya da tikanmasina bagli olarak kalp kasinin bir bölümünün hasara ugramasi ya da ölmesiyle (miyokard enfarktüsü) ortaya çikar.

    · Kalbi besleyen koroner kan damarlarindaki tikanma, damar çeperlerinde plak olusmasina ('damar sertligi', ateroskleroz) ya da pihti olusmasina (koroner tromboz) bagli olabilir. Yineleyen kalp agrisi ise kalbin oksijensiz kalmasiyla iliskili olabilir (angina pektoris).

    KALP KRIZININ BELIRTILERI:

    · Gögsün ortasinda, ani olarak ortaya çikan ve sikisma seklinde agri ile çok büyük bir izdirap arasinda degisen siddetlerde olabilen, 30 dakika ya da daha uzun süren ve istirahat ile geçmeyen agri görülür.

    · Agri bazen omuzlara, boyna ya da kollara yayilir.

    · Gögüste, nefes darliginin eslik ettigi rahatsizlik hissi ya da agri, huzursuzluk, soguk ve nemli deri, bulanti ya da kusma ya da bilinç kaybi.

    RISK ETMENLERI:

    · Degistirilemeyen etmenler: Ailede kalp krizi geçiren kisi bulunmasi, 65 yasin üzerinde ve erkek olma, degistirilmesi mümkün olmayan risk etmenleridir.

    · Degistirilebilecek etmenler: Sigara içme, yüksek kolesterol, yüksek kan basinci, seker hastaligi, sismanlik, çok yagli beslenme ve hareketsizlik.

    TEDAVI SEÇENEKLERI:

    · Ilk tedavi önlemleri oksijen, nitrogliserin, düsük doz aspirin ya da agri tedavisi olabilir. Kalpteki ritim bozukluklarini giderici antiaritmik ilaçlar ve kalp kasindaki hasarin ilerlemesini önlemek için beta-blokerler verilebilir.

    · Hasta krizden sonraki ilk birkaç saat içinde hastaneye yatirilirsa pihtilari eritmek için trombolitik ilaçlar verilebilir. Ayrica anjiyo-plasti (daralan kalp damarlarinin genisletilmesi) ya da koroner arter köprüleme (baypas) ameliyati yapilabilir.

    DAHA FAZLA BILGI IÇIN:

    Türk Kalp Vakfi: (0212)212 07 07
    FENERBAHCE

  9. #29
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Kalbi besleyen damarlarin kan akiminin çesitli nedenlerle ani azalmasina veya kesilmesine bagli olarak gelisen ve o damarin besledigi kalp kasinda çesitli derecede hücre ölümü ile sonuçlanan ve kalp krizi olarak bilinen bir hastaliktir. Hastalarin kalp krizinden kaybedilmelerinin önlenmesi, olayin ilk anindan itibaren en kisa zamanda hastaneye ulasmasina baglidir.

    Gögüs agrisinin baslangicindan sonraki ilk saatlerde ve hastaneye giderken yolda uygulanan acil yaklasimlar, kalp hücrelerinin ölümünü sinirlamada ve hastanin hastaneden çikma sansini artirmada yardimci olabilir. Hastaneden taburcu olduktan sonra, hastanin yasam sansi kalbin fonksiyon bozukluguna, kalp ritmine ve kisisel risk faktörlerine baglidir. Risk faktörsüz hastalarin hemen hepsi infarktüs sonrasi ilk yili atlatirlar. Riski çok olan hastalarin yarisindan azi ayni süreyi komplikasyonsuz atlatir.

    Akut miyokard infarktüslü hastalarin yasatilmasinda önemli etkenler söyle siralanabilir.




    Hastalarin hastaneye ulastirilmasi

    Hastanede yapilmasi gerekenler

    Koroner bakim ünitesinde tedavi

    Koroner bakim ünitesinden taburcu olduktan sonra yapilanlar.



    HASTALARIN HASTANEYE ULASTIRILMASI

    20 yil önce hastane disinda kalp krizinden olan ölümlerin 2/3’ü krizin baslangicindan birkaç dakika içinde olmustur. Bu nedenle, 1966 yilinda Belfast’ta bir ambulans, hareketli koroner bakim ünitesi olarak kullanilmaya baslanmistir. Böylece tam tesekküllü bir ambulansin hastalara kisa zamanda ulasabilecegi, acil bakim ünitelerine ulasma sürelerini azalttigi ve daha önceden hastaneye ulasamadan ölen hastalarin hayata döndürülmelerinde basarili sonuç alindigi anlasilmistir. Seattle, Columbus, Ohio’da da bu üniteler olusturulmustur. Arastirmalar bu ünitelerin, hastaneye götürülürken olusan ölüm oranini %22’den, %9’a kadar düsürebildigini göstermistir. Hastalarin ani kalp ölüm tehlikelerinden korunmasi ve düzeltilmesi, canlandirma islemlerinin çabukluguna baglidir. Tehlikede olan kalbin kurtarilmasi için üç tip gecikme minimuma indirilmelidir.

    1- Hasta ve Yakinlari Tarafindan Yardim Çagirilmasinda Gecikme

    Kalp krizi bulgularinin baslamasindan telefonla ambulans istenmesine kadar geçen zaman önemli ölçüde azaltilmalidir. Hasta soka girmeden veya infarktüs süphesi olur olmaz acil servisin hemen istenmesi, hastanin durumunun iyiye gitmesinde önemli bir etkendir.


    Periyodik cheek-up’lar, doktorun hastalari tanimasini ve hipertansiyonlu, sigara içen, lipid seviyeleri yüksek, aile hikayesi olan, risk faktörülü hastalari teshis etmesini saglar. Bununla beraber, akut kalp krizi koroner arter hastalarinin ilk klinik belirtisi olabilir.


    Halka yönelik kampanyalar bütün popülasyonun, özellikle duyarli popülasyonun akut kalp krizi ve onun risk faktörleri hakkinda bilgi sahibi olmasina yardimci olur. Bu kampanyalar, çabuk tibbi yardimin yararlarini (Koruma-tedavi) da gösterebilir.


    2- Ambulanstaki Saglik Personelinin Acil Telefona Cevabinin Gecikmesi


    Telefonla yardim istenmesinden ambulansin hastaneye gitmesine kadar olan zaman mümkün oldugunca kisaltilmalidir. Lowa Üniversitesinde yapilan bir çalisma 30 sn. içinde telefona cevap verilmesi gerektigini göstermistir. Lowa’daki bazi çalismalarda, zamanin uzatilmasi ciddi sonuçlar dogurmustur.

    3- Hastanin Hastaneye Getirilmesindeki Gecikme


    Hastanin tam tesekküllü bir hastanenin acil bölümüne getirilme süresi mümkün oldukça kisaltilmalidir. Bütün amaç hastanin en iyi tedavi edilecegi yere ölmeden ulastirabilmektir.


    HAREKETLI AMBULANSLARIN AMACI

    Bir çok yerde ambulanslar hareketli koroner bakim üniteleri olarak kullanilmasina ragmen helikopterler de bu is için kullanilmaktadir. Helikopterlerle tasima, ekseri, ambulanslarla gerçek acil servise ihtiyaç duyan hastalardan çok, 12 saatlik bir gecikmeyi tolere edebilecek hastalar için saklanmaktadir. Hareketli koroner bakim ünitelerinin çok iyi çalisan radyokominikasyon sistemleri vardir. Monitör, defibrilatör, direkt yazan EKG aletleri, O2, endotrakeal tüpler ve acil ilaçlari bulunur. Telemetri sistemleri EKG çizimlerini hastane, diger merkezlere gönderebilir ve buradaki personel de ambulanstaki saglik personeline yön verebilir.

    Hareketli koroner bakimin amaci; yasam oranini arttirmak beyin harabiyetlerini en aza indirmek, kalp krizinin yayilmasini önlemek, kalp ritm bozukluklarini kontrol altina almak ve diger komplikasyonlari hastaneye giderken önlemektir. Kalp krizinden süphelenildigi anda halkin hemen yardim etmesini arttirmak ve halki bu konuda bilinçlendirmek için halk kampanyalari sarttir.

    HASTANEDE YAPILMASI GEREKENLER


    Kalp krizi süphesi ile gelen bütün hastalar koroner bakim ünitesine alinarak monitörize edilmeli, acil tedaviye baslanmalidir.

    Kalp krizi geçiren hastalarin modern tedavisinde yaklasim:





    Semptomlarin kontrolü

    Krizin birkaç saati içinde daha fazla kalp hücresi zedelendirmenin sinirlandirilmasi ve ölümlerin azaltilmasi

    Tekrar kriz riskinin ve/veya kalp krizi sonrasi ölümlerin azaltilmasi.



    Hastalarin yüksek veya düsük risk gruplarina ayrilmasi bu tedavi yaklasimini kolaylastirir.

    Semptomlarin kontrolü, agri ve sikintinin azaltilmasi, uygun oksijenasyon, hayat tehdit edici kalp ritm bozukluklarinin önlenmesi ile saglanir.

    Gögüs agrisinin giderilmesi; sadece hastayi rahatlatmaz. Ayni zamanda agrisinin sebep oldugu asiri sempatik aktivitenin kalp damar sisteminde meydana getirdigi etkileri (kan basinci artisi, kalp hizi artisi, kalp kasilmasinda artma ****bolik etkileride azaltma).

    Oksijenasyon:

    Ilk 3 gün veya 4 gün içinde uygulanmalidir. %100 O2 dk. 2-4 lt. verilmelidir. Kalp krizi geçiren hastalarin çogunda oksijene ihtiyaç duymaktadir.

    Ilaç Tedavisi:

    Koroner bakim servislerine müracaat eden kalp krizi gerçiren hastalarin %5 ile %10’unda kalp ritm bozuklugu meydana gelir ve ani ölümlerin baslica nedenleridir. Bu ritm bozukluklarinin önlenmesi ve tedavisi ana hedeflerdendir. Ayrica kalbin kanlanmasini artirici ve pihtiyi eritmeye yönelik ilaç tedavileri uygulanmaktadir.

    Trombolitik Tedavi:

    Infarktüsün ilk saatleri içinde daha fazla kalp dokusunun zedelenmesini önlemek amaci ile yapilan pihti eritici tedavidir. Tüm kalp ataklarinin %80’inden fazlasinda ve miyokard infarktüsünde koroner kan akiminin azaltilmasindan koroner damar içindeki pihti sorumludur. Hemen pihti eritilebilirse kalp hasari azaltilabilir. Ölüm oranida buna paralel olarak düser.

    Koroner Bakim Ünitesinde Kalma Süresi:

    Geçen bir yil boyunca kalp krizi geçiren hastalarin hastane ve koroner bakim ünitesinde kalma süreleri gidererek kisalmistir. Iyi seyirli kalp krizi geçiren hasta siklikla hastanede 2. gün yatak disina çikar ve sandalyede oturabilir. Ekseriya 48-72 saat sonra ara bakim ünitesine nakledilir. Koroner bakim ünitesine alindiktan sonra erken saatler içinde hastaya kalbin pompalama fonksiyonu ekokardiografi yapilarak hastanin prognozu tayin edilebilir ve ilaçla tedavinin programi belirlenir.

    HASTANE SONRASI TAKIP


    ABD’de kalp krizi geçiren hastalarin %10’u hastaneden çiktiktan 1 yil sonra ölürler. Bu oran kardiyak problemler için risk faktörü olmayanlarda %3, çok risk faktörlü hastalarda ise %30 olarak bulunmustur. Bu risk faktörlerinin bilinmesi uzun süreli tedavinin planlanmasinda önemlidir.


    Risk-faktör degisikligi:

    Risk faktörlerinin degistirilmesi infarktüslü hastalarda uzun süreli prognozu düzeltebilir. Doktor ve hasta, hepsi degistirilebilen faktörler olan sigara içme, hipertansiyon ve hiperkolesterolemiye dikkat etmelidir.

    Sigara Içme:

    Infarktüsten sonra sigara içimini kesen hastalarda infarktüsün tekrarlanmasi ve ölüm riskinin az oldugu gösterilmistir. Bu nedenle, bu faktörün önemi hastaya vurgulanmali sigaranin birakilmasi israrla vurgulanmalidir.

    Hipertansiyon:

    Infarktüsten sonraki dönemde kan basinci dikkatle izlenmelidir. Tedaviye ihtiyaç duyan hastalarda, kan basinci dikkatlice düsürülmelidir.

    Hiperkolesterolemi:

    Günümüzde kolesterol iyi bilinen ve damar sertliginin gelismesinde önemli risk faktörüdür. Infarktüs geçiren hastalarda total kan kolesterolu 200 mg/dl , LDL-K 100 mg/dl’nin altinda olmalidir. __________________
    FENERBAHCE

  10. #30
    UYARI:
    Kullanıcıların Profil Bilgileri Misafirlere Kapatılmıştır. Görmek için KAYIT olmalısınız.~
    1907

    Standart ---> Kalp İle İlgli Herşey

    Stent nedir?
    Stentler, kafes yapısında, kücük ****l tüplerdir. Ateroskleroz sonucu damarlarda gelişen darlıklar kan akımını engeller. Stentler bu darlıkların tedavisi için kullanılır. Bazen önce balon ile darlık genişletildikten sonra konabilir, bazen ise direk olarak darlık bölgesine yerleştirilir (bakınız: Balon anjiyoplasti-Stent). Stentler kalp damar hastalıklarının tedavisinde bir devrim olmuştur: Daha önceleri önemli damar darlığı olan hastaların hepsi ameliyata verilirken balon-stent çağından sonra ameliyata verilen hasta sayısı önemli miktarda azalmıştır. Her ne kadar cerrahlar hastaların çoğunu ameliyat etmek taraftarı olsa da ameliyatın, mortalite (ölüm) ve morbidite (işten güçten kalma-sakatlık) oranları ve balon-stentin hasta açışından konforu (hastanede 1 gün kalış, birkaç gün içinde normal hayata geçiş vb) düşünüldüğünde anjiyoplastinin (balon-stent) yararı tartışılmaz.


    İlaçlı mı? İlaçsız mı?

    Balon tedavisi ilk defa insan üstünde 1977 yılında yapılmıştır (bakınız: kardiyolojide kilometre taşları). Balon ile tedavi edilen hastalarda, balon yapılan darlık bölgesinde ani tıkanma ve yeniden daralma oranları oldukça sık oluyordu ve bu hastaların çoğu bypass cerrahisi için kalp damar cerrahisine veriliyordu. Stentler, balonlardan sonra oluşan yüksek oranda ani tıkanma ve yüksek oranda yeniden daralma problemlerinin üstesinden gelmek için geliştirildi ve büyük oranda da üstesinden geldi. Fakat bazı problemler hala devam ediyordu: [IMG]http://www.ah****lpman.com/images/stentsss.jpg[/IMG]Stentler ilk çıktıkları zaman yalnızca ****l olarak yapılmıştı (çıplak stent, bare stent, BMS). Bu stentler halen de yapılmakta ve kullanılmaktadır. Stent arter bölgesine yerleştirildikten sonra yabancı bir cisim gibi düşünüldüğü için kandaki pıhtılaşmadan sorumlu hücreler (trombositler) stent yüzeyine yapışır ve burada büyüyerek pıhtı oluşturur ve bu olay devam ederse stent, pıhtı ile tıkanır. Bu tahmin edileceği gibi oldukça tehlikeli sonuçlara yol açabilir. Bu olayın olma oranı %1-2 civarındadır. Bu olayın olmaması için stent takılan hastalara aspirine ek olarak kan sulandırıcı bir ilaç daha (klopidogrel=plavix, karum, pingel vb) verilir. Fakat yine de bu ilaçlara rağmen pıhtı ile ani tıkanma olayı (akut tromboz) oldukça azaltılmasına rağmen sıfıra indirilememiştir. Pıhtı ile tıkanma zamanla azalır, çünkü vücut tarafından stentin iç yüzeyi zamanla endotel denilen ve damarın iç yüzünü örten bir hücre tabakasıyla kaplanır ve böylece stentin iç yüzü kan ile direk temas etmez ve yabancı cisim gibi algılanmaz.
    1. Demek ki stentlerde istenmeyen olaylardan biri: pıhtı ile ani tıkanmadır (akut tromboz)
    Stentin iç yüzünü kaplayan endotel bazen kendini durduramaz ve endotel hüceleri çoğalmaya devam eder. Sonuç olarak stent içinde darlık oluşur. Darlık tedavisi için kullanılan stentin kendisi darlık nedeni olur. Bu darlık gelişme oranı ilk 6 ay içinde en fazladır: %20-40. Yani çıplak stent takılan 100 hastanın 20-40'ında 6 ay içinde müdahale gerektirecek önemde darlık oluşmaktadır.
    1. O halde stentlerde istenmeyen olaylardan bir diğeri ise yeniden darlık oluşmasıdır (restenoz).
    Çıplak stentlerin istenmeyen bu olumsuz etkilerinden dolayı üzeri daralmayı önleyici bir ilaç ile kaplı (sirolimus, paclitaxel vb) stentler geliştirildi (ilaçlı stent, drug eluting stent, DES). Yapılan çalışmalarda gerçekten de, zamanla stentlerin içlerinde oluşan daralmanın bu stentlerde oldukça az olduğu anlaşıldı (%5-10). Daralmanın az olması, hasta yönünden büyük bir avantaj oluşturuyordu: tekrar müdahale gerekmiyor, hastanın şikayeti olmuyor, ameliyata gerek kalmayabiliyordu.
    Fakat bu avantajına karşın ilaçlı stentlerin, büyük problemlerden diğerine olumlu bir etkisinin olmadığı görüldü. Pıhtı ile tıkanma yine oluşuyordu. Hatta stentten salınan ilaç, endotel tabakasının oluşma sürecini geciktirdiği için (bundan dolayı darlık oranı da azalıyor) stentin ****l yüzeyi kanla daha uzun bir süre temas ediyor ve takıldıktan aylarca sonra bile ani pıhtı ile tıkanma oluşabiliyordu.
    Bundan dolayı ilaçlı stentlerde aspirinle beraber kullanılan klopidogrel (plavix, karum, pingel vb) çıplak stentlere göre daha uzun süre (9 ay hatta daha fazla) kullanılıyor.
    Sonuç
    1. İlaçlı stentler yeniden daralmayı ve dolayısı ile tekrar müdahaleleri oldukça azaltmıştır
    2. Bunun yanı sıra pıhtı ile ani tıkanma, stentlerde hala bir problemdir ve bu oran, ilaçlı ve ilaçsız stentlerde benzerdir.
    3. Yeniden daralma olasılığının yüksek olduğu ve olduğunda da problem çıkma ihtimalinin fazla olduğu durumlarda ilaçlı stentlerin sonuçları çok daha iyidir ve tercih edilmelidir: şeker hastalığı olması, nispeten ince damarlar, damarların başlangıç bölümlerindeki darlıklar, uzun darlıklar, vb.
    4. İlaçlı stentler hala pahalıdır (tüm dünyada) ve çoğu sosyal güvenlik kuruluşu tarafından karşılanmamaktadır.
    5. Problemlerin üstesinden gelmek için çalışmalar devam ediyor (eriyebilen stentler, yeni ilaçlar vb)
    FENERBAHCE

Sayfa 3/5 İlkİlk 12345 SonSon

Sistem Bilgileri

Bu sistem vBulletin® alt yapısına sahiptir!
Telif hakları, Jelsoft Enterprises Ltd'e aittir. Copyright © 2024

Uyarı

5651 Sayılı Kanun'un 4.cü maddesine göre üyeler yaptıkları paylaşımlardan sorumludur. Yer sağlayıcı olarak hizmet veren sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal Şikayetler ile ilgili iletişime geçilmesi halinde size dönüş yapacaktır.

gaziantep escort bayan gaziantep escort deneme bonusu veren siteler bahissitelerivip.com deneme bonusu deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler mjsanaokulu.com Maltepe Escort deneme bonusu deneme bonusu veren siteler maltepe escort kartal escort ataşehir escort pendik escort ankara escort sincan escort eryaman escort bayan ankara escort ankara escort bayan escort ankara ankara escort eryaman escort ankara escort çankaya escort ankara otele gelen escort eryaman escort adana escort eryaman escort yetişkin sohbet kameralı sohbet aresbet casino siteleri Grandpashabet moldebet efesbet efesbet giriş getirbet efesbet deneme bonusu deneme bonusu veren siteler 2021 grandpashabet bahis siteleri bahis siteleri bonus veren siteler bahis siteleri canlı casino siteleri deneme bonusu En güvenilir bahis siteleri ankara olgun escort mimarsinanokullari.com