Hayali Evrime Bir Darbe Daha: 1.5 Milyon Yıllık Ayak İzleri





-
Darwinistler, şimdiye dek, günümüz insanlarının 200.000 yıl önce ortaya çıktığını iddia ederek insan için hayali bir evrim senaryosu uydurmuşlardır...

21. yüzyıl Darwinizm’in çöküşünün ilan edildiği yüzyıldır. Darwinizm’in çöküşünü ilan eden 100 milyon fosilin deşifre edilmesinin ardından teoriye en büyük darbe yeni bulunan bir insan ayak izi fosilidir. Bu fosil, günümüz insanının, Darwinistlerin tüm iddialarının aksine, 1.5 MİLYON YIL ÖNCE YAŞAMAKTA OLDUĞUNU GÖSTERMEKTEDİR.

Kenya’da bulunan fosil, fosili bulan Darwinist bilim adamlarının ortak kanaati ile, GÜNÜMÜZ İNSANINDAN FARKSIZDIR. Birden fazla bulunan ayak izleri arasında bir çocuğa ait olan bir ayak izi de yer almaktadır. Science dergisine ve ardından Reuters, BBC News gibi haber kanallarına konu olan ayak izi ise; ayak izinin büyüklüğü, parmak aralarındaki boşluklar ve toprağa derinliği dikkate alınarak yapılan ölçümlere göre 1.79-1.80 boylarında bir insana aittir. Aynı ölçümlerden ağırlık, adım uzunluğu ve yürüyüş şekli de anlaşılabilmektedir. AYAK İZİ ÜZERİNDE YAPILAN TÜM BU ÖLÇÜMLER, GÜNÜMÜZ İNSANI İLE AYNI ORANLARI VERMİŞTİR.(Footprints show human ancestor with modern stride)

Yine ayak izlerinden anlaşıldığı kadarıyla bu kişinin baş parmağı, GÜNÜMÜZ İNSANLARINDA OLDUĞU GİBİ, diğer parmaklarla paralel uzanmaktadır. Bu izlerde yine GÜNÜMÜZ İNSANINA ÖZGÜ ayak kemeri bulunmakta ve kısa parmaklar DİK DURUŞU KESİN OLARAK BELGELEMEKTEDİR.(Footprints show human ancestor with modern stride)

Araştırmacılardan Güney Afrika Cape Town Üniversitesi arkeologlarından David Braun fosil ile ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır:

Bu şeyleri çıkarmak ve kazı alanının hemen yanında, bir tür ıslak tortuda, 20 dakika önce kendinizin bırakmış olabileceği bir ize önemli ölçüde benzer görünümde birşeyi birdenbire görmek ürperti verici bir şeydi.

Braun şöyle devam etmiştir:

“Bunlar rahatlıkla bugün sahilde oluşmuş olabilirdi.

Darwinist bilim adamlarının, Darwinist yayınların açıkça itiraf ettiği bu gerçek inkar edilebilecek gibi değildir. Darwinistler, şimdiye dek, günümüz insanlarının 200.000 yıl önce ortaya çıktığını iddia ederek insan için hayali bir evrim senaryosu uydurmuş ve bunun üzerine spekülasyonlar yapmışlardır. Ancak bulunan ayak izi, 1.5 milyon yıllık tarihi ile, tüm Darwinist spekülasyonları ortadan kaldıracak güçtedir. Darwinizm’i yıkan milyonlarca fosil vardır. Ancak açıkça görüldüğü gibi, tek bir tanesi bile bu köhne teoriyi kurutup giderme gücüne fazlasıyla sahiptir.

-
Darwinistler Artık Homo Erectus Aldatmacalarına Son Vermelidirler

Darwinist yayınların bazıları, bu kesin, açık ve mükemmel gerçeğe karşın, yine gelenek haline getirdikleri evrim propagandasını sürdürmeyi ihmal etmemişlerdir. Ve bu ayak izlerinin homo Erectus’a ait olduğunu iddia etmişlerdir. OYSA BU BİR YALANDIR.

Homo Erectus hikayesi, Darwinistlerin insanın hayali evrimi için uydurdukları düzmece sıralamanın gerektirdiği bir sahte halkadır. Darwinistler, tam anlamıyla bir maymun soyu olan Austrolapitecusları bu hayali düzeneğe yerleştirmiş, insanla maymun arasına da günümüz insanından hiçbir farkı olmayan homo Erectusları yerleştirerek yıllarca insanları aldatmışlardır.

Evrimcilerin Homo erectus'u "ilkel" saymaktaki en önemli dayanakları ise, kafatası hacminin (900-1100 cc.) günümüz insanının ortalamasından küçüklüğü ve kalın kaş çıkıntılarıdır. Oysa bugün de dünyada Homo erectus'la aynı kafatası ortalamasında pek çok insan yaşamaktadır (örneğin pigmeler) ve bugün de çeşitli ırklarda kaş çıkıntıları vardır (örneğin Avusturalya yerlileri Aborijinler'de). Ve bilindiği gibi zeka, beyin hacmine göre değil, beynin kendi içindeki organizasyonunu göre değişir. Dolayısıyla bu özellikler öne sürülerek homo Erectus’lara “ilkel” yakıştırmasının yapılması mümkün değildir.

Buradaki örnekte ise, okuyucuların Darwinist propaganda ile karşı karşıya oldukları açıktır. Eldeki fosil bir ayak izidir. Ayak izinden canlının yukarıda bahsettiğimiz temel özellikleri anlaşılmakta ve bize önemli bilgiler vermektedir. Fakat bu izden, söz konusu insanın kafatası hacminin veya kalın kaş çıkıntılarının belirlenmesi mümkün değildir. Zaten biraz önce de belirttiğimiz gibi, canlı söz konusu özelliklere sahip olmuş olsa bile, bu durum onun günümüz insanından farklı olduğunu göstermeyecektir. Yalnızca günümüzde yaşayan ırklardan biri ile aynı özellikte olduğunu gösterecektir, o kadar.

Homo Erectus hikayesi bugün Darwinistlerin bile savunamadıkları köhne bir iddiadır. İnsanın evrimi hikayesinin bir yalan olduğuna dair böylesine önemli bir ayak izi fosilinde bile bu büyük yalanın ortaya atılması, okuyucuları ve bilim insanlarını küçük görmektir, onlara yöneltilmiş ağır bir ithamdır. Darwinizm’i yenilgiye uğratan bilimsel deliller, artık defalarca karşılaştığımız aynı sahte yöntemlerle bertaraf edilemeyecektir.

Sonuç:

Darwinistlerin ısrarla saklamaya çalıştıkları Yaratılışı ispat eden 100 milyon fosilin ortaya çıkarılması ile başlayan süreç, bugün gitgide hızlanarak devam etmektedir. Darwinistlerin sahte kafatasları sergileyerek yıllarca insanlara telkin etmeye çalıştıkları insanın evrimi senaryosu, hayranlık verici bir yenilgi ile son bulmuştur.


(...)





Bilim adamlarından evrime büyük darbe





Almanya`da yapılan bir araştırma, insan ile maymun arasındaki farkın evrim teorisi ile açıklanamayacağını gösterdi.Time dergisinde yayınlanan habere göre, Max Planck Enstitüsü uzmanları, insanlar ile maymunlarda bulunan benzer genlerin bile çok önemli farklılıklar taşıdığını tespit etti. Time dergisinin bu hafta kapağına taşıdığı ve geniş yer ayırdığı bu araştırmaya göre, insanda ve maymunda FOXP2 isimli bir gen bulunuyor. Gen aynı olmasına rağmen aminoasit diziliminin farklı olması insanların konuşma yeteneğini geliştirmesini sağlıyor. Uzmanlar bu küçük farkın evrim teorisi ile açıklanamayacağı görüşünde birleşiyor. Haberin devamında Amerika Birleşik Devletleri`ndeki dini grupların açıklamalarına yer veriliyor. Bilim adamlarının evrim teorisinin genlerle ispatlanamayacağı görüşüne sahip çıkan gruplar, `Bu gelişme insanların maymunlardan farklı olduğunu ve evrim sürecinde gelişmediğini gösterdi. Dünyayı yaratan Zat`ın insanları farklı tasarladığını kanıtladı.` diyor. İstanbul, Zaman


(...)