Kükürt hangi yiyeceklerde bulunur:
İçme suyu
BORON
Bor sağlıklı kemikler, dişler ve kalsiyum, magnezyum ve fosforun uygun metabolizması için ihtiyaç duyulan iz mineralidir. Bor bu üç mineralin vücutta maksimum şekilde kullanılması ve muhafazasını sağlayan yardımcı mineraldir.
Bor beyin fonksiyonlarını geliştirir, kemik erimesini azaltır ve kas yapar. Bor azlığı D vitamini azlığını hızlandırır. D vitaminini aktif form haline dönüştürmek için gereklidir.
Östrojen gibi belli hormonların aktive edilmesi için bor gerekmektedir.
Günlük ihtiyaç duyulan doz net olarak belirlenmemiştir. Ancak uzmanlar en az 3 mg alınmasında yarar olduğunu düşünmekte.
Bor hangi yiyeceklerde bulunur:
Maden suları
elma
havuç
tahıl
üzüm
yapraklı sebzeler
fındık
armut
FOSFOR
İnsan vücudunda kalsiyumdan sonra en çok bulunan elementtir. Vücut ağırlığının % 1 ini teşkil eder. Bu miktarın % 85 i kemik ve dişlerdedir. Gerek kemiklerde bulunuşu gerekse metabolizması kalsiyum ile yakından ilişkilidir.
Barsaklardan emilimi kalsiyuma göre daha kolaydır ve gıdalarla alınanın % 70 i emilir. Emilimine Kalsiyum, D Vitamini ve Paratiroid Hormon etki eder. Kemiklerden sonra en çok alyuvar denilen kırmızı kan hücrelerinde bulunur. Kan düzeyi 2,5 - 4.5 mg / 100 ml. Dir. Kan düzeyi ayarlamaya böbrekler etkilidir. Yiyeceklerde bol olmasına karşın antiasitler, demir, alüminyum ve magnezyum emilimi azaltır. Kafein ise böbreklerden atılımı arttırır.Kemik ve diş dokusunun temel maddesidir. Hücrelerde bulunur ve bazı kimyasal olaylara katılır. Adenozin Tri Fosfat (ATP) denilen vücutta enerji olaylarının baş aktörünün yapı taşıdır. Enerji üretilmesi için yağ ve karbonhidratların yakılmasına etkilidir. Hücrelerin büyüme, bakım ve onarım işlemleri için protein sentezine katılır. Genetik kodu taşıyan DNA ve DNA molekülündeki nükleik asit yapımında rolü vardır. Fosfolipid denilen hücre zarlarının yapısında bulunan yağ moleküllerinin yapısına girer. Sifingolipidler sinirlerdeki iletileri sağlarlar. Fosfoproteinler enzim sistemlerine girerler. Böbrekler aracılığı ile vücudun asit - baz dengesini korur. Adale ve kalp kasılmasına etkilidir. Niasin ve riboflavin vitaminlerinin aktif hale dönüşmesini sağlar.
Fosfor eksikliği:
İştahsızlık, halsizlik, kilo kaybı,huzursuzluk, gerginlik gibi ruhsal yakınmalar,
eklem sertliği, kemik ağrıları, kemiklerin kırılganlığı ve duyu kusurları,
büyüme yavaşlaması, kemik ve diş gelişimi geriliği gibi raşitizm benzeri belirtiler
diş kayıpları, cilt sorunları ve eklem iltihapları ortaya çıkabilir.
Fosfor hangi yiyeceklerde bulunur:
Et
balık
süt
peynir
Asparagus
mısır
balık
meyveler
meyve suyu
pırasa
piliç
kepek
SODYUM
Bu mineral sinir ve kas fonksiyonlarının devamı için çok önemlidir. Asıl görevi sıvı pompalanmasını ve gıdaların hücre zarından geçişini sağlamaktır. Sodyumun çok miktarda alınması, kan basıncının yükselmesine neden olur.
Sodyum eksikliği:Mide krampları, anorexia, karıştırma, dehidrasyon, depresyon, baş dönmesi, yorgunluk, hayal görme, başarısı, kalp çarpıntısı, tat duyusu bozukluğu, uyuşukluk, düşük kan basıncı, hafıza bozukluğu, kas zayıflığı, tiksinme, zayıf koordinasyon, nöbet ve kilo kaybına sebep olur.
Sodyum hangi yiyeceklerde bulunur:
Maden suları
hamsi balığı
peynir
deniz tuzu
kabuklu deniz hayvanları
kırmızı ve yeşil biber
POTASYUM
Vücut için hayati minerallerden biridir.Hücre içi ve dışında sıvı ve mineral dengesine yardım eder. Kan basıncının düzenlenmesini sağlar. Sinir iletiminin ve uyarılarının iletimine yardım eder. Kaslarınızın kasılmasına yardım eder. Kalp ritmi için hayati öneme sahip bir elementtir. Böbreklerimiz vücutta sodyum/potasyum dengesini sağlar. Vücutta su dengesinin sağlanmasına yardımcı olur ve gıdaların hücre içine geçişini kolaylaştırır. Bu mineral vücutta her gün tüketilir ve tekrar doldurulur. Sinir sistemi ve beyne oksijenin taşınmasında, kasların sağlıklı kalmasında, karaciğerin korunmasında, pekliğin giderilmesinde, çok önemlidir. Yeterli miktardan fazla alınması,tansiyonu yükseltir.Yazın bronzlaşmak için güneşlenirken terle birlikte potasyum kaybettiğinizi biliyor musunuz? Kalori almadan kaybettiğiniz potasyumu yerine koymak için şimdi potasyum efervesan tablet var. Limon aromalı potasyum tabletle potasyum eksikliğini giderebilirsiniz.
Potasyum eksikliği:Potasyum eksikliği yorgunluk, kabızlık, bacak krampları ve kalp ritmi bozuklukları,zihin karışıklığı baş ağrısı, letarji, güç kaybı, iştahsızlık, mide bulantısı ve halsizlik gibi rahatsızlıklara neden olur.
Potasyum hangi yiyiceklerde bulunur:
kahve
maya
kuru kayısı
süt tozu
kuru incir
badem
soya
zeytin
kuru fasulye
kuru erik
hurma
muz
patates
kayısı
kara ekmek
BAKIR
İnsan vücudunda toplam 80 - 100 mg kadar bulunur. Kan için gereken Hemoglobin yapımı yanında başka işlevleri de vardır. Eksikliği ve fazlalığı bazı sorunlara yol açabilir. Ağız yolu ile alınan bakır 15 dakika içersinde mideden emilir. Karaciğere geldikten sonra seruplazmin yapısına girer ve vücuttaki bakırın % 90 ı bu halde bulunur. Bunun da çoğu karaciğer ve beyindedir. Yeni doğmuş bir bebeğin karaciğerinde çok yoğun olarak bulunurken 10 yaşına geldiğinde erişkinlerle ayni orana ulaşmaktadır. Yiyeceklerdeki C Vitamini, çinko ve manganez emilimi olumsuz etkilerken protein ve taze sebzeler olumlu etkiler. Fazlası çoğunlukla dışkı az bir miktarda da idrar ile atılır.
Kandaki Hemoglobin yapımına etkilidir. Alyuvarlarda eritrocuprein halinde bulunur.
Hücre solunumu ve enerji salınımı işlevlerini gerçekleştiren sitokrom sisteminin bir parçasıdır. C Vitamini ile birlikte özellikle kemik ve bağ dokusunda kollojen yapımını sağlar. Dokuların iyileşmesine ve kemik yapısının sağlamlığına etkilidir.
Başta SOD (sitoplazmik superoksid dismutaz) olmak üzere bir çok enzim için gereklidir. Oksijensiz serbest radikal metabolizmasına etkilidir. Bu yolla anti enflamatuvar etki denilen dokuların şişme ve kızarmasını giderici etki gösterir.
Bazı amino asitlerin dönüşümüne etkilidir. Tirozinin deriye ve saça renk veren melanine dönüşümünü sağlar. Fosfo lipidlerin yapımı için gerekli olup, sinirlerin myelin ile kaplanmasına katkı yapar. Tiroid Hormonlarından T3 ün T4 haline dönüşümünü sağlar. Sinirlerdeki aktiviteler elektrik iletimine dayanır. Bakır da iyi bir iletken olarak bunu sağlar. Alerjik olaylarda rol alan Histamin maddesinin kan düzeylerinin ayarlanmasına etkilidir. Bunu histamin metabolizmasını sağlayan histaminaz enzimine olan etkisi ile yapar.
Bakır eksikliği:Kansızlık oluşur. Bakır eksikliği sık olarak demir eksikliği ile beraber görülür. Halsizlik, solukluk, ödem oluşur. Büyümede yavaşlama, saç dökülmesi, iştahsızlık, ishal, cilt sorunları meydana gelir. Fazla çinko alımı bakır eksikliğine yol açabilir. Bu durumda bakır eksikliği belirtileri çinko fazlalığı ile karışabilir.
Azalan kandaki alyuvar aktivitesine bağlı olarak dokuların oksijenlenme bozuklukları ortaya çıkar. Dokuların kendini tamir etmesi gecikir. Tiroid hormonlarının azalması sonucu hipotirodik yakınmalar, kolesterol artışı, kalpte çarpıntı gibi sorunlar ortaya çıkar. Kemik yapısı etkilenir, sinirlerdeki iletiler yavaşlar. Farklı kan hücrelerinin ve sistemlerin bakır eksikliğinden etkilenmesi sonucu savunma sistemi zarar görür. Bu da enfeksiyonlara eğilim ve yakalanılan enfeksiyonların ağır seyretmesine yol açar.
Bakır hangi yiyeceklerde bulunur:
buğday
badem
fındık
ceviz
bezelye
fasulye
kabuklu deniz mahsulleri
karaciğer
MANGANEZ
Manganez minerali kemik oluşumu ve bakımı, bağ dokuları için çok gereklidir. Protein ve genetik malzemelerin sentezine katkıda bulunur ve besinlerden enerji üretmeye yardımcı olur. Aynı zamanda antioksidan görevi görür ve normal kan pıhtılaşmasına yardımcı olur. Manganez glikoz metabolizmasının anahtar enziminde önemli bir yardımcı faktördür.
Manganez eksikliği:Anormal kemik ve kıkırdak oluşumu, glukoz toleransında bozulma ve büyümede gecikme oluşabilir. Manganez eksikliği yaşayan bir kişide kilo kaybı, bulantı, kusma, deri tahrişi, saç uzamasında yavaşlama ve saç renginde beyazlaşma görülebilmektedir.
Manganez hangi yiyeceklerde bulunur:
Kuşkonmaz
tahıl
ceviz
badem
Avokado
fındık
kuru bezelye
yumurta
kara hindiba çiçeği
KROM
Günümüzde bir çok insan vücutlarındaki krom eksikliği nedeni ile halsizlik, fazla kilo gibi sorunlar yaşamaktadırlar. Biyolojik olarak aktif olan krom önemli bir insülin kofaktörüdür. İnsülin hormonu açlık kontrolüne enerji üretimini ayarlamaya, yağın yakılmasına, kas oluşumuna ve kolesterol kullanımına yardımcı olur. Eğer hücrelere yeteri kadar yakıt (kan şekeri) girmez ise yeterli enerji üretilemez. Kan şekeri enerji olarak yakılamaz ise yağa dönüştürülür ve yağ hücrelerinde depolanır. Ayrıca yeteri kadar aminoasit hücrelere giremezse, ne kadar egzersiz yaparsanız yapın kaslar inşa edilemez. Bir çok hücreye dağıtılmak üzere karaciğerde üretilen kolesterol, hücre duvarlarından geçmezse kanda birikir. Kolesterol ve onları taşıyan lipopreteinler kanda ne kadar uzun taşınırlarsa yükseltgenme oranları o kadar yükselir ve yükseltgenmiş kolesterol ve taşıyıcı lipopreteinler arter duvarlarında birikip damar tıkanıklığına sebep olabilirler. Yapılan çalışmalar diyetlere eklenen krom ile, arterlerdeki kolesterol birikintileri yok edilebilir. Krom, krom minerali, insüline görevinde yardımcı olur. Yapılan çalışmalarda bu biyolojik olarak aktif formun krom pikolinat olduğu ortaya çıkmıştır. Etkin bir krom takviyesi genel krom eksikliğini düzeltir. Bu krom takviyesinin, spor yapılarak oluşan kilo kaybı esnasında, kas oluşumuna yardım ettiği, kandaki kolesterol seviyesini düşürdüğü ve kan şekerini optimize ettiği bilinmektedir.
Krom eksikliği:Kilo kaybına, periferik sinir hastalığına ve şeker hastalığı benzeri belirtilere yol açar. Konsantrasyon bozukluğu ve sinirlilik hali yaratır. Huzursuzluk, yorgunluk, şekere karşı tolerans bozukluğu, damar sertliği riskinde artış, fazla kilo alımı görülebilir .
Krom hangi yiyeceklerde bulunur:
Bira ve bira mayasında
işlenmemiş pirinç
et
peynir
hububatlar
Dana karaciğeri
bal
KLORÜR
Yaşam için küçük miktar klorür zorunludur, sindirim sistemini değişmeden geçip, idrarın bir kısmı olur Klorür sodyum ile hücresel sıvıda bulunur ve vücut ağırlığının yaklaşık %0.15'ini oluşturur. Sodyum ve potasyumla birlikte klorür tüm vücut sıvılarının pH'sının uygun dağılımını ve sağlıklı sinir ve kas fonksiyonunu sağlar. Bağımsız olarak, Klorür sindirim ve atık yok etmeye katkıda bulunur. Klorür besinleri sindirmede en önemli sıvılardan olan . hidroklorik asidin ana bileşenidir.
Klorür eksikliği:Azlığı aşırı terleme, kusma veya ishalden oluşabilir. Düşük klorür seviyesi vücut sıvılarının bazikleşmesi, dehidrasyon ve idrarda potasyum azlığına neden olur.Sofra tuzunun bileşiminde klor bulunduğu için sağlıklı bireylerde klor yetersizliğine pek rastlanmaz. Klor ve sodyum yetersizlikleri birlikte görüldüğü için yetersizlik belirtileri de benzerdir.
Klorür hangi yiyeceklerde bulunur:
sofra tuzu
maden suları
kereviz
marul
zeytin
çavdar
deniz suyu
deniz otu
domates
MOLİBDEN
Vücudunuzda kırmızı kan hücrelerini oluşturmak üzere, hemoglobin içerisine demirin depolanması için riboflavin ile birlikte çalışır. Ayrıca erkek cinsellik metabolizması için gereklidir. Dişlerimizi güçlendirici bir yapı taşıdır.
Molibden eksikliği:Eksikliği yemek borusu kanseri ile ilişkili verilere rastlanmaktadır. Normal bir diyetle besleniyorsanız yetersizlik konusunda endişelenmenize gerek yok.
Molibden hangi yiyeceklerde bulunur:
Süt
kuru baklagiller
tahıl ürünleri
ekmek
FLOR
Görevleri nelerdir:
Diş minelerinizin güçlenmesini sağlayarak, diş çürüklerini önler.
Kemiklerinizin güçlenmesine yardım ederek osteoporoz ve kemik kırılmalarını önler.
Yeterli miktarda almazsanız: Diş mineleriniz zayıflayabilir.
Aşırı miktarda tüketirseniz: Aşırı flor alımı durumunda dişlerde benekler ya da belirgin kahverengi lekeler oluşabilir. Her iki durumda da diş sağlığında bir sorun olmaz. Bununla birlikte lekelerin farklı nedenleri de olabilir. 4-8 yaş arası çocuklarda en yüksek tolere edilebilir(UL) flor düzeyi günlük 2.2 mg, 9 yaş ve sonrası için bu değer, 10 mg/gün’dür.
İhtiyacınız ne kadar: Flor için günlük yeterli alım düzeyleri, 1997 yılında yapılan düzenlemelerde 4-8 yaşlar için 1 mg/gün, 9-13 yaşlarda, 2 mg/gün ve gençler için 3 mg/gün olarak belirlenmiştir. Yetişkin erkekler için günlük 4 mg, yetişkin kadınlar için ise günlük 3 mg flor önerilmektedir. Gebelik ve emziklilikte ihtiyaç artmamaktadır. Ek flor uygulaması bebeklerde gerekli olabilmektedir.
Hangi besinler zengin kaynaklarıdır: Florun kaynakları sınırlıdır. İki önemli kaynağı vardır, bunlardan biri çay, özellikle florlanmış su ile hazırlanmış diğeri ise yenilebilir kemikleriyle birlikte konserve edilmiş somon balığıdır.
Herhangi bir yiyeceğin flor içermesi onun florlanmış su ile hazırlanması yada pişirilmesinden kaynaklanır. Birçok bölgede şehir suları florlanmaktadır fakat şişe suları için bu durum söz konusu değildir. Pişirme kaplarının yapımında kullanılan bir malzeme olan teflonun polimer yapısı içinde flor bulunur. Bu kaplarda pişirilen yemeklerin flor içeriği artabilir. Besinlerin flor içerikleri sağlandıkları bölgenin çevresel özelliklerinden etkilenir.