Kalpteki Elektronik Sistem ve Kalbin İçindeki Jeneratör

Kalbinizin atışını neyin sağladığını hiç düşündünüz mü? Otomatik olarak saatlerce, günlerce, hatta onlarca sene nasıl çalışmaktadır? Yukarıda kısaca bahsettiğimiz, durmak bilmeden işleyen pompalama sistemi elektrik enerjisi ile çalışır. Tüm organlara ve hücrelere, kan ve ihtiyaç duyulan tüm maddelerin taşınmasını sağlayan ve işlevini yitirdiğinde insanın ölümüyle sonuçlanan kalp, bu hayati görevlerini elektrik enerjisi sayesinde gerçekleştirir. Doktorların kalp fonksiyonlarının tamamen durması halinde elektrik akımı uygulamalarının sebebi de budur.

Kalbin atışını sağlayan enerji kalbe dışarıdan gelmez. Kalp, aynı zamanda pompalama görevini yerine getirmek için kullanacağı enerjiyi kendi üreten bir motordur. Elektrik, kalp kaslarının kasılmaları sonucunda üretilir. İnsan kalbinde iki tür hücre bulunur, bunlar iletken hücreler ve kas hücreleridir. İletken hücreler elektrik sinyallerini kas hücrelerine iletmekle, kas hücreleri de dakikada ortalama 70 kere kanı pompalamakla yükümlüdür.

Daha embriyo aşamasında, herhangi bir sinir kalbi beyne bağlamadan önce kalp atmaya başlar. Kalp nakli ameliyatında tüm sinirler kesildikten ve hasta kalp göğüsten alındıktan sonra bile atmaya devam eder. Mikroskop camındaki bir kalp hücresi taze kan elde ettiği sürece tek başına bile atmaya devam eder.39 Çünkü kalbin içinde kendi elektriğini kendi üreten bir jeneratör bulunmaktadır.

Bilindiği gibi jeneratör, enerji kesintisi durumunda devreye girerek enerji üretimine devam eden ve makinelerin zarar görmesini engelleyen bir alettir. İnsan vücudundaki en hayati organlardan bir tanesi olan kalp de herhangi bir enerji kesintisi karşısında zarar görmemesi için bu tür bir korumaya alınmıştır. Kalbin bir an durması vücutta son derece önemli hasarlara neden olabilir, hatta sonucu ölüm olabilir. Bu yüzden kalbi çalıştıracak elektrik sistemi kesintisiz bir şekilde işlemelidir. Bu elektrik sistemini inceleyen bilim adamları çok şaşırtıcı gerçeklerle karşılaştılar. Kalp, yalnızca mikro bir jeneratör değil, birbiri içine geçmiş birçok bağlantıya sahip, programlı ve sistemli bir elektronik devreler bütünü sayesinde çalışmaktadır. Bu elektronik kontrol ve yönetim sistemi, böbreklerden beyne, atardamarlardan hormonal bezlere kadar birçok etkenle iş birliği içindedir. Öyleyse şuursuz hücrelere bu şuurlu hareketleri yaptıran kimdir?

Kalbin içine bu pompaları bir düzen içinde kim yerleştirmiştir?

Kim pompaların uzantıları olan damarları tüm vücudumuza döşemiştir?

Kim bu pompanın aralıksız olarak çalışmasını sağlamaktadır?

Kim bu pompaya, ne zaman, ne kadar kan pompalaması gerektiğini bildirmektedir?

Kim kanın akış yönünü düzenleyecek şekilde kapakçıklar var etmiştir?

Kim temiz kan, kirli kan ayrımını yapmaktadır?

Kim kalp hücrelerine enerjilerini kendilerinin üretmesi gerektiği bilincini vermiştir?

Kim kalp hücrelerine bir düzen ve uyum içinde atmalarını emretmektedir?

Bütün bu soruların elbette tek bir cevabı vardır: Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah.

Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında olanları altı günde yarattı, sonra arşa istiva etti. Sizin O'nun dışında bir yardımcınız ve şefaatçiniz yoktur. Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz? Gökten yere her işi O evirip düzene koyar... (Secde Suresi, 4-5)


Kalp kendi atış hızını düzenleyen özel bir tasarıma sahiptir. Kalbin sağ kulakçığının üst kısmında "SA nodu" denilen ve elektrik uyarıları üreten bir hücre grubu bulunmaktadır. Bu uyarılar kalbe yayılır ve dört odacığın da doğru bir zamanlama ile büzülmesini sağlar. Bu elektrik uyarısı kalbin diğer tarafına o kadar hızlı gider ki, tüm kalp hücreleri bir kerede atıyormuş gibi gözükür. Hayatta olmamızın sebeplerinden biri olan bu uyum Rabbimiz'in rahmetinin örneklerindendir. Kuran'da Allah bir ayette şöyle bildirir:
Şimdi Allah'ın rahmetinin eserlerine bak; ölümünden sonra yeryüzünü nasıl diriltmektedir? Şüphesiz O, ölüleri de gerçekten diriltecektir. O, herşeye güç yetirendir. (Rum Suresi, 50)

SA ritmi kalbin normal atışıdır ve dakikada 60-100 kez atar. Elektrik iletisinin SA nodundan, AV noduna ilerlemesi 0.03 saniye alır ve buna normal sinüs ritmi denir.
(alıntı harun yahya vücut elektiriği)