Koreograf Zeynep Tanbay’ın hazırladığı `Vivaldi Stravinsky 2007’ adını taşıyan eserde, Fazıl Say’ın muhteşem yorumuyla modern dansın zarafeti buluştu. Zeynep Tanbay Dans Projesi (ZTDB), bu kez Fazıl Say’ın canlı performansla katıldığı bir dans gösterisiyle seyirci karşısına çıktı. Tanbay’ın gösterisi “Vivaldi Stravinsky 2007” başlığını taşıyordu. Gösterinin ikinci bölümü, Stravinsky’ye ait “Bahar Ayini”nin Say yorumunun canlı performansı eşliğinde bir koreografiye ayrılmıştı. Birinci bölümde ise Barok dönemin en üretken ve en çok sevilen bestecilerinden Vivaldi’nin seçme müzikleri vardı. Yalnızca ZTDB dansçılarının yer aldığı “Vivaldi”deki göze çarpan noktalardan bir tanesi sahne ve seyirci uzamı arasındaki farkın sorgulanması. Koreograf Tanbay, başarılı bir ışık yönetiminin de yardımıyla (Kemal Yiğitcan) dans platformunu, seyredenlerin oturduğu uzamın devamında adeta onunla doğal bir ilişki halinde görmek istiyor. Dansçıların zaman zaman sahneden taşan figürleri, (hatta sonunda ön boşluğa atlamaları) seyircilere yapılan bir iki `sataşma’, alkış sırasında seyircinin içine karışıp onlara beğenilerini soran mizansen de bunun tamamlayıcıları. Dansın dili, bedenin ritmi Tanbay aynı bakışı “Bahar Ayini”nin başlangıcında da ortaya koyuyor. Say’ın eserin sert akorlarından oluşan ilk ritmik bölüme gelmeden önce çaldığı sunumda, dansçılar herhangi bir sinopsise pek bağlı kalmadan adeta bir temsil öncesi hazırlığı içinde gibi. Işığın kullanımı da bunu destekliyor. İlk bölümün başında, henüz salon ışıkları kararmamış ve uğultu devam ederken, dansçılar yavaş adımlarla sahneye giriyor ve basit bir sus işaretiyle seyirciyle iletişim kuruyor. Koreografın “Vivaldi”deki figürleri, bedensel devinim ve temaları canlandırış şekilleri oldukça başarılı. Dansçılar, Hakan Yıldırım’a ait kostüm tasarımı ve baharı çağrıştıran harika renkler içinde çeşitli temalara uzanıyor. Tanbay’ın figürleri çoğunlukla dansın diliyle bedenin günlük ritmi arasında paralellik kurabiliyor. Seyircilerin içine karışmak gibi mizansenleri çok gerekli bulmasam da özgür ve başarılı bir çalışma. Bilgisayar endeksli piyano Stravinsky’nin “Bahar Ayini”, benzeri olmayan müziğiyle her daim koreografları çekmiş bir eser. Fazıl Say’ın tek piyanoda her iki piyano partisini ayrı ayrı seslendirdiği bu versiyonunda ise Yamaha firmasının ürettiği “bilgisayar endeksli piyano” kullanılıyor. İki partiden biri daha önce bu piyano üzerinde Say tarafından kaydedilmiş. Piyano konser sırasında kaydedilmiş birinci partiyi kendi kendine çalarken, ikinci partiyi de Fazıl Say aynı piyano üzerinde canlı olarak seslendiriyor. Muhakkak dinlenilmeli Böylelikle zaman zaman Fazıl Say hiçbir şey çalmazken piyanonun kendi kendine çalışını duyabiliyorsunuz. Say’ın 2000 yılında CD olarak yaptığı bu kayıt, o dönemde büyük yankı uyandırmış, “Altın Diyapozon” başta olmak üzere çeşitli ödüllere layık görülmüştü. Piyanistin, “Bahar Ayini”nin ilkel kabilelerin yaptığı bir ayini anlatan karakterine uygun olarak getirdiği yorum, piyanoyu neredeyse bir perküsyon enstrümanına döndürüyor. Çok enerjik, çok sert tınıların hakim olduğu bu ilgi çekici anlayış, piyanonun fısıltıdan gök gürlemesine uzanan gürlük (ses şiddeti) aralığını başarılı bir şekilde gözler önüne seriyor. Stravinsky severler ya da “Bahar Ayini”nin müziğine vurgun olanlar Say’ın bu yorumunu bir kez muhakkak dinlemeli. Koreograf-piyanist ortaklığına gelince, her biri kendi alanında dev iki ismin yan yana olması elbette çok çekici. Ancak çok-ritimli, çok-tonlu bu dahiyane ve şaşırtıcı müziğin koreografik tercümesinin müzikteki devingenliği yansıtabildiğinden emin değilim. Her şeye rağmen ilginç bir gösteri!