Koruyucu aile modeli

Çocuklarımız en değerli varlıklarımız; onları nice emekle, sabırla, sevgiyle büyütüyoruz. Onları dünyadaki tüm tehlikelerden, kötülüklerden, çirkinliklerden korumak istiyoruz. Çocuklarımızı olası tehlikelerden korumaya çalışmamız doğal, ancak bu konuda aşırıya kaçmamız dış dünyadaki tehlikelerden daha az tehdit edici sonuçlar yaratmıyor. Ailenin aşırı koruyucu tutumu çocuklarda birçok psikolojik soruna yol açabiliyor.
Aşırı koruyucu tutumun çocuk üzerindeki etkileri
Anne-babanın aşırı koruyucu tutumu çocuğun kişilik gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir; çocukta bağımlı kişilik gelişimine yol açabilir, çocuğun öz-güven kazanmasına engel olur. Çocuğun yapabilme yeteneğinin olduğu şeyleri, çocuğu korumak adına anne-babasının yapması, çocukta başarısız olduğu, anne-babasında güven uyandırmadığı duygularının ortaya çıkmasına neden olur. Öz-güven eksikliği ve başarısızlık kaygısı da hem çocukluk döneminde, hem de ileriki yaşlarda başka bir çok soruna yol açabilir. Ailenin aşırı koruyucu tutumunun yol açtığı temel sorunlar aşağıdaki gibi özetlenebilir;
kendine ve insanlara güvensizlik
başkalarına bağımlılık ve kendi başına karar verememe
iletişim güçlüğü ve sosyal ilişkilerden kaçma
sorunlarla yüzleşmekten korkma ve sorunlardan kaçma
kendiyle ve yaşamla ilgili olumsuz duygu ve düşünceler
kendini sevmeme ve kendiyle barışık olmama
başarısızlık kaygısı ve yetersizlik duygusu
suçluluk duygusu
saplantılı olma
aşırı kaygılı olma
Aşırı koruyucu tutumun nedenleri

Aşırı koruyucu anne-babalar çocuklarına bu kadar zarar verebileceklerini bilseler bile bazen bu tutumlarından vazgeçemiyorlar. Bunun nedeni de, bu tutuma belli kişilik özelliklerinin yol açması. Tabii, bu yüzden umutsuzluğa düşmeye veya 'kişilik özelliklerimi değiştiremem' deyip mücadeleden çekilmeye gerek yok. Aşırı koruyucu tutumu çok tehlikeli boyutlara varmış anne-babalar bu konuda hem kendi sağlıkları, hem de çocuklarının kişilik gelişimi ve ruh sağlığı açısından psikolojik destek almaktan kaçınmamalılar. Aşırı koruyucu tutum, bazen başka bir psikolojik sorunun uzantısı olarak ortaya çıkabiliyor. Örneğin, obsesif-kompulsif bozukluğu, yaygın anksiyete bozukluğu veya depresyonu olan kişiler aşırı koruyucu tutum sergileyebiliyorlar.
Aşırı koruyucu anne-babaları gözlemlediğimizde onların aşağıdaki özelliklere sahip olduklarını görüyoruz;
huzursuz ve aşırı kaygılı
sürekli kötü bir şey olacağı endişesini taşıyan
mükemmelliyetçi
sabırsız
güvensiz ve korkak
aşırı titiz ve saplantılı
aşırı özverili ve diğerkam
şüpheci ve insanlara güvensiz
sağlık konusunda aşırı endişeli
Çevrenize dikkatlice baktığınızda, aşırı koruyucu anne-babaları davranışlarından tanıyabilirsiniz. Çocuğunu okul servisine elinde yarım bardak sütle bindirmeye çalışan bir anne ilk şüphelenilecek aşırı koruyucu anne örneğidir. İlkokul çağında bile çocuklarını yedirmeye çalışan anneler, lisedeki çocuğuna her akşam meyve soyup götüren babalar, çocuğunun korkma ihtimalini düşünerek ileri yaşlarına kadar onunla birlikte uyuyan anne-babalar, kaydırak merdiveninden düşme tehlikesine karşın, yaşı uygun olmasına rağmen, çocuğuyla birlikte basamakları çıkan anne-babalar, iki yaşındaki çocuklarına halen yemekleri püre yapan anneler ve ilk adımlarını atmaya çalışan bebeği düşünce ondan önce bağırmaya başlayan anneler de aşırı koruyucu anne-babalara örnek olarak gösterilebilir.
Aşırı koruyucu tutumu değiştirmek için öneriler
Aşırı koruyucu tutumu değiştirmek için yapılacak şeyler o kadar zor değil. Ancak bunları uygularken bu tutumun bulaşıcı (!) olduğunu aklınızdan çıkarmayın; sizde varsa, eşinizde veya diğer aile bireylerinde olma olasılığı çok yüksektir. Bu yüzden aşırı koruyucu tutumla ilgili çalışmalarınıza başladığınızda bunu diğer aile bireyleriyle paylaşın. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise çocuğa yardım etmekle ve onu tehlikelerden korumakla, aşırı koruyuculuk arasındaki farktır. Çocuğunuzun deneyerek bazı şeyleri yapmasına izin vermeden, yaşına ve gelişimine uygun olduğu halde, onun yapabileceği şeyleri onun yerine yapmak aşırı koruyuculuktur. Ona zarar gelmesine engel olmanın tek yolu onun yerine bir şeyleri yapmak değildir, ona hissettirmeden de onu kontrol edebilirsiniz. Ne yaparsa yapsın, sizden yardım alabileceği mesajını verin ona, yardıma gereksinim duyduğunda zaten bunu talep edecektir. Bunun dışında, aşağıdaki maddeleri de uygulayarak aşırı koruyucu tutumunuzu değiştirebilirsiniz;
Yeni şeyler denemesi için çocuğunuzu cesaretlendirin
Deneme-yanılma yoluyla yapmaya çalıştıklarını onayladığınızı ve onu desteklediğinizi söyleyin
Sizin işlerinizde size yardımcı olması için ona fırsatlar tanıyın
Kendi odasıyla ilgili küçük sorumluluklar vermeye çalışın
Başarısızlıklarını değil, başarılarını ön plana çıkartın
Başarılı olduğunda onu sözlerinizle ödüllendirin; aferin, harikasın vb.
Başarısız olduğunda onu küçümsemeyin, aşağılamayın ve alay etmeyin
Yapmak istemediği şeyleri yapması için onu zorlamayın, sadece teklif edin, ısrarcı davranmayın
Gün içinde onu ne kadar uyardığınıza dikkat edin ve bunları yazın, sonra da bu sayıyı yarıya indirmeyi hedefleyin
Görüldüğü gibi, aşırı koruyucu tutumu değiştirmek çok zor değil, ancak onun çocuğunuz üzerinde yarattığı kötü etkilerden kurtulmakta güçlük çekerseniz veya kendi davranışlarınızı değiştirmek konusunda sorun yaşıyorsanız lütfen en kısa zamanda bir psikoloğa başvurun.