WERNER HEİSENBERG(1091-1976) Bilim tarihinde yüzyılımızın ilk çeyreği devrimsel atılımların birbirini izlediği fırtınalı bir dönemdir. Heisenberg 24 yaşında iken oluşturduğu matris mekanik ve kendi adıyla bilinen belirsizlik ilkesiyle atom fiziğine yeni bir kimlik kazandırır,1932'de Nobel Ödülünü alır. Fizikçi arkadaşları arasında sezgi gücüyle tanınan Heisenberg,daha okul yıllarında,ders kitaplarında yer alan görsel modellere kuşkuyla bakmıştı.Bohr modelini bile pek inandırıcı bulmamıştı.Atom,modellerde işlendiği gibi karmaşık değil,basit bir yapıda olmalıydı. Üniversiteyi bitirir bitirmez,seçkin genç fizikçilerin toplandığı Kopenhag Teorik Fizik Enstitüsü'ne katılan Heisenberg'in sorguladığı temel nokta şuydu:Bohr modelinde öngörüldüğü gibi elektron devindiği yörüngeyi nasıl seçmekte,dahası bir başka yörüngeye sıçramadan önce titreşim frekansını nasıl belirlemekteydi?Bohr varsaydığı bu davranışı açıklamasız bırakmıştı. Elektronun çekirdek çevresinde devinen,sıradan bir parçacık olduğu savı da dayanaksızdı.Heisenberg varsayımlar ve görsel modeller yerine,doğrudan deneysel verilere dayanan matematiksel bir dizge arayışı içindeydi.Öncelikle kimi saptamaların göz önünde tutulması gerektiğine inanıyordu.Örneğin,atom içinde kaldğı sürece elektrona ilişkin tahmin ötesinde fazla bir şey bilmediğimiz,ama atom dışındaki davranışına ilişkin elimizde epey deneysel veri olduğu;yine,ivmeli devinen bir elektrik yükü olarak elektronun,elektro-manyetik radyasyon saldığı,salınan radyasyonun frekansının deviniminin yinelenme frekansıyla aynı olduğu.