Vücut fonksiyonlarını düzenleyen ve kontrol eden temel sistemler, sinir sistemi ve endokrin
sistemdir. Bu iki sistemin temel farkı, bilginin iletilmesi şeklindedir. Endokrin sistemde iletim,
esas olarak kanda oluşan kimyasal maddelerle olur. Oysa sinir sisteminde sinir lifleri
boyunca bir elektriksel iletim söz konusudur. Ancak sinir hücreleri arasında da iletim bazı
kimyasal aracılarla sağlanır. Bu kimyasal iletimi, sinir uçlarından çok küçük miktarlarda
salıverilen transmiter veya "nöromediyatör" denen maddeler yapar. Salıverilen kimyasal
aracı sinaps aralığını geçer ve özel reseptörler üzerine bağlanarak postsinaptik (sinaps
sonrası) hücreyi etkiler.
Sinir sistemi iki büyük fonksiyonel alt gruba ayrılabilir.
Otonom sistem: Aktivitesi bilinç kontrolü altında değildir. Örneğin iç organların fonksiyonları
(Kalp atışı, sindirim, dolaşım, boşaltım gibi).
Somatik Sistem: Fonksiyonları bilinç kontrolü altındadır. Örneğin çizgili kasların hareketleri.
Otonom sinir sistemi ilaçları ya otonom sinir sisteminin kendisini veya otonom sinir sistemi
tarafından kontrol edilen hücreler üzerindeki reseptörleri etkiler.
Otonom sinir sistemi de iki alt gruba ayrılabilir.
■ Sempatik Sistem
■ Parasempatik Sistem
Her iki sistem de kalp, solunum yolu düz kasları, gözbebeği ve mesane gibi yapıları kontrol
eder. Sempatik sistem, ayrıca birçok damar düz kası, dalak ve tükrük bezlerini de yönetir.
Normal şartlar altında kalp, göz, sindirim kanalı, mesane, bronşlar ve tükrük bezleri parasempatik
sistemin kontrolü altındadır. Oysa, kan damarları daha çok sempatik sistemin
yönetimindedir. Sinir ucu ile kontrol edilen organ hücresi arasında (nöroefektör kavşak) iletimi
sağlayan kimyasal aracı, sempatik sistemde noradrenalin; parasempatik sistemde ise
asetilkolin (ACh) dir. O nedenle sempatik sisteme adrenerjik sistem, parasempatik sisteme
de kolinerjik sistem denir. Bu kimyasal aracılar, kendilerine özgü reseptörleri aktive ederek
etkilerini gösterirler. Bu reseptörler de adrenerjik veya kolinerjik reseptörler adını alır. Adrenerjik
reseptörler fonksiyonları bakımından alfa ve beta olarak ikiye ayrılabilir. Kolinerjik reseptörler
de nikotinik ve muskarinik reseptörler olarak gruplandırılabilir. Ancak kolinerjik
sistemde sinir ucunun etkilediği efektör hücredeki reseptörler, genellikle muskarinik tiptedir.
Sempatik ve parasempatik sistemin ortak bir özellikleri de santral sinir sistemi dışında
- 45 -
gangliyonlarının bulunmasıdır. Buna otonom gangliyon denir.
Otonom sini r sisteminde bi ldi¤iniz reseptör t ipler i nelerdi r?
Otonom uyarıların değişik organlardaki etkileri:
Kalp: Sempatik uyarım (stimülasyon) kalbin atış sayısını ve kasılma gücünü artırır. Parasempatik
stimülasyon kalbin atış sayısını azaltır, ancak kasılma gücü üzerine pek fazla etki
göstermez.
Damarlar: Sempatik alfa reseptörlerin aktivasyonu arterler, arteriyoller ve venleri kasar;
beta reseptörlerin aktivasyonu ise iskelet kası arterlerini genişletir. Parasempatik stimülasyon
kan damarları üzerine pek etkili değildir, çünkü kan damarlarında pek kolinerjik etkinlik
kontrol söz konusu değildir.
Sindirim Kanalı: Sempatik stimülasyon sindirim kanalı aktivitesini azaltır, parasempatik
stimülasyon ise artırır.
Göz: Sempatik stimülasyon gözbebeğini genişletir (midriyazis), parasempatik stimülasyon
ise daraltır (miyozis).
Solunum Sistemi: Solunum yolu düz kaslarını sempatik stimülasyon gevşetir, parasempatik
stimülasyon ise kasar.
Otonom sinir sistemi ilaçları sempatik ve parasempatik sistemi direkt veya indirekt yolla etkiler.
2. SEMPATOMİMETİK (ADRENERJİK) İLAÇLAR
Bu ilaçlar sempatik sinir sisteminin etkilerini taklid ederler ve başlıca 2 grup altında toplanabilirler:
- Katekolaminler: Adrenalin, noradrenalin, izoprenalin (izoproterenol) ve dopamin bu
gruptadır. İzoprenalin dışındakiler vücutta sentez edilebilir.
- Katekolamin olmayan sempatomimetik ilaçlar
- 46 -
?
?
2.1. Katekolaminler
Adrenalin : Bu grup, ilaçların prototipidir. Hem alfa, hem de beta reseptörleri etkiler.Ancak
bu etkiler konsantrasyona da bağımlıdır. Düşük konsantrasyonlarda beta, yüksek konsantrasyonlarda
alfa etki üstündür.
Düşük dozlarda damar düz kaslarındaki beta reseptörleri etkileyerek damarları genişletir
(vazodilatasyon) ve kan basıncını düşürür. Yüksek dozlarda alfa reseptörleri etkileyerek
damarları daraltır (vazokonstriksiyon). Kalbin kasılma gücünü ve atış hızını artırır. Dolayısıyla
kan basıncı yükselir. Kan basıncı yükselmesine bağlı olarak gelişen refleks cevap
sonucu kalbin atış sayısı azalır. Sindirim sistemindeki ve mesanedeki cidar kasları gevşetir,
sfinkterleri kasar, uterustaki kasılmaları azaltır ve solunum yolu düz kaslarını gevşetir.
Vücudun oksijen harcamasını artırır. Karaciğer ve çizgili kaslarda glukoz ve laktat üretimini
hızlandırır.
Endikasyonları:
■ Bronkospazm tedavisi
■ Hipersensitivite reaksiyonları, özellikle anaflaktik şok,
■ Lokal anesteziklerin etki süresini uzatmak
■ Kronik açık açılı glokom tedavisi
■ Kalp durması durumlarında kalbin aktivitesini düzeltmek.
Noradrenalin (Levophed) : Sadece alfa adrenerjik reseptörler üzerine etkilidir. Damar düz
kaslarını kasar, kan basıncını yükseltir, bunun sonucunda refleks cevaba bağlı olarak kalbin
atış sayısı azalır. Noradrenalin anestezi sırasında gelişen hipotansiyon durumlarında
kullanılır.
Adrenalin ve noradrenalin ağız yolundan kullanılmaz. Genellikle parenteral yolla uygulanır.
Cilt altından emilimi yavaştır, Adrenalin genellikle s.c., noradrenalin ise i.v. yolla uygulanır.
İ.v. uygulama çok dikkatli yapılmalıdır, çünkü kalpte fibrilasyon gelişebilir. Karaciğerde
parçalanır ve parçalanma ürünleri idrarla atılırlar.
- 47 -
?
Adrenalin ve noradrenalinin istenmeyen etkileri:
■ Huzursuzluk,
■ Başağrısı,
■ Beyin kanaması,
■ Kalpte ritm bozuklukları (özellikle digital ve bazı anestezik ilaçlarla birlikte
kullanıldığında),
■ Dolaşan plazma hacmi ve doku perfüzyonunda azalma.
İzoprenalin: Sadece beta reseptörleri etkiler. Vazodilatasyon yapar, kan basıncını
düşürür. Kalbin kasılma gücünü, atış hızını ve kalp debisini artırır. Solunum yolları ve sindirim
kanalı düz kaslarını gevşetir. Oral yolla kullanılmaz. Parenteral veya inhalasyon yoluyla
kalbi uyarıcı ve bronş genişletici olarak kullanılır. Bronş genişletici etkisine zamanla tolerans
gelişir.İstenmeyen etkileri adrenalininkilere benzer.
Dopamin (Giludop): Vücutta adrenalin ve noradrenalin biyosentezi sırasında ara ürün olarak
oluşur. Kalbin kasılma gücünü artırır. Düşük dozlarda böbrek ve iç organların damarlarını
genişletir, yüksek dozlarda daraltır. İ.v. infüzyon şeklinde uygulanır. Kardiyojenik
şok, septik şok ve bazı kalp yetmezliklerinin tedavisinde kullanılır. Aşırı dozlarda sempatomimetik
etkiler, anginal ağrı, aritmi, bulantı ve hipertansiyon yapabilir.
Dobutamin (Dobutrex): Daha çok kalbin kasılma gücünü ve atış hızını artırır. Oral yolla
emilmez. i.v. verildiğinde etkisi kısa sürer. Konjestif kalp yetmezliği tedavisinde kullanılabilir.
Ancak atriyal fibrilasyon yapabileceği unutulmamalıdır. Dopamin gibi kullanılır.