Muhterem Hocam. Benim sizden istirhamım, av hayvanlarıyla ilgili. Günümüzde avlanmak helâl midir? Bazıları günümüzde et ihtiyacını karşılamak eskisi gibi zor olmadığından avlanmayı iyi görmüyorlar. Zevk için avlanmakla ihtiyaçtan avlanmak diye ayırt etmek mi lâzım? Yoksa avladığınız hayvanı eğer yiyorsanız zevk için dahi olsa günah mıdır?

Avlanmanın Hükmü

Avlanmak, normal olarak mübahtır: "İhramdan çıktığınızda avlanabilirsiniz." (Maide, 5/2. Ayrıca bk. Maide, 5/94)

Eti yenen av hayvanları, genellikle etleri için avlanır. Eti yenmeyen av hayvanları ise, post, kürk, kıl, diş gibi bazı organlarından yararlanmak ya da zararlarından korunmak için avlanır.

Spor amaçlı, zevk ve eğlenmek için avlanmak, merhamet duygularını körelttiğinden ve avcılığın amacı dışına yöneldiği için mekruhtur.

Yararlanma ve korunma sözkonusu olmaksızın veya hayvanlara eziyet için avlanmak caiz değildir. Hz. Peygamber (s.a.) şöyle buyurur: "Kim bir serçe kuşunu boş yere öldürürse, o kuş kıyamet günü Allah'a şikâyette bulunarak der ki: Rabbim! Falanca kişi, hiçbir yarar gözetmeden beni boş yere öldürdü." (Nesâî, dahâyâ, 43, sayd, 34; Dârimî, edâhî, 16) Durup dururken canlı bir varlığın hedef edinilmesi yasaktır. (Buharî, zebâih, 25; Müslim, sayd, 58, 59)

İmam Malik, gereksiz ve aşırı avlanmayı mekruh görmüştür.

Av hayvanlarının üreme ve gelişme dönemlerinde avlanması ya da neslini kurutacak sayıda avlanması doğru olmaz. Devlet yetkililerince konmuş av yasağı döneminde ve avlanması yasaklanmış hayvanları avlamak da doğru değildir.

Avlanmada avcı, av âlet ve malzemesi, eğitilmiş avcı hayvan ve av hayvanı konusunda bir takım şartlar aranır. Bugünkü yazıda, avcı ve av âletlerini ele alalım.

Avcı

-Avcı, dinen evcil hayvan kesmeye ehil biri olmalıdır. Müslümanların ve ehl-i kitabın (kitâbî) avladıkları yenir. Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre, akıl hastalarının ve temyiz gücü olmayan küçüklerin avladığı yenmez. Putperestlerin (müşrik) avladığı kesinlikle yenmez.

Avcının, ayrıca avlaması helal olmayan kişiyle ortaklaşa av yapmaması gerekir.

-Besmeleyi kasten terk etmemiş olmalıdır; Şafiîlere göre, besmele sünnet olduğu için kasten terk edilse bile hayvan yenir. Besmeleyi unutarak terk etmenin bir zararı yoktur.

Eti yenen hayvanları boğazlarken olduğu gibi, silahı kullanırken ya da eğitilmiş av hayvanını salarken "bismillâhi Allahu Ekber" demek zorunludur. (Maide, 5/4; En'am, 6/119, 121) Besmele, tetiği çekerken veya avcı hayvanı av üstüne salarken çekilir.

-Avcı, av niyetiyle silahını kullanmalı veya hayvanını salmalıdır. Gelişigüzel atışla vurulan hayvan yenmez.

-Avcı, silahını kullanırken veya hayvanını salarken, avın peşinden gitmeli, başka bir işle meşgul olmamalıdır. Avcının görevi, Avcı, peşinden gittiği takdirde, yaralı hayvanı ölü bulunca yiyebilir. Ancak avını takip etmemesi durumunda, av hayvanını daha sonra bulacak olursa, av başka bir sebeple ya da yarlandığı halde kesilmeden ölmüş olabileceği için yenmez.

-Kara avcısı, ihramlı olmamalıdır. (Maide, 5/1-2, 95-96)

Av Alet ve Malzemeleri

-Av âleti, kesici, delici ya da parçalayıcı olmalıdır. Ok, mızrak, kılıç, bıçak, tüfek, saçma, kurşun gibi yaralayıcı ve öldürücü âletlerle öldürülen av hayvanı yenir. Malzemenin vücuda girmesi, delmesi veya kesmesi gerekir (Maide, 5/94:elinizin ve mızraklarınızın erişebileceği av) Taş, sopa vb.şeylerle yara açmadan öldürülen hayvan yenmez; yara açılmışsa yenir. Ezerek, darbeyle öldürülen yenmez; bu tür av hayvanları "mevkûze" (darbeyle öldürülmüş) gibidir. (Maide, 5/3)

Hz. Peygamber (s.a.), bu konuda kendisine mi'râd denilen bir ucu keskin, diğer ucu küt âletle yaptığı avı sorunca, şu cevabı vermiştir: "Keskin yeriyle vurduysan ye. Küt yeriyle vurduysan, yeme, çünkü o darbeyle öldürülmüş demektir." (Buharî, zebâih, 1, 3,9 ; Müslim, sayd, 3)

-Atılan bıçak vb. âlet avı yaralarsa, canlılığını koruyorsa, av hemen usulünce kesilir ve böylece eti yenir.

alıntıdır