Aslında makbul bir kış sebzesi olduğu halde yaz mevsiminde de zaman zaman pazarlarda görebildiğimiz pırasayı veren Pırasa bitkisi Zambakgiller'dendir. Anayurdu kesin olarak bilinmeyen pırasa bitkisinin yabani örneklerine Akdeniz havzasında rastlanmaktadır l m'ye kadar boylanabilen bu ikiyıllık otsu bitki ülkemizde bol bol üretilip tüketilmektedir.

Pırasa bitkisi soğanın çok yakın akrabasıdır. Ancak kökünden oluşan soğanının gömleği çok uzayarak toprağın üzerinde 40-45 cm'lik beyaz bölümü oluşturur. Bu gömleğin üst tarafından bitkinin yeşil kısmı (yaprakları) çıkarak 40-50 cm. kadar uzar.

Tüm bölümleri keskin kokulu olan pırasanın beyaz ve yeşil kısımlarıyla zeytinyağlı ve sadeyağlı yemekleri yalnızca beyaz kısımlarıyla dolması mücveri ve paça denilen özel yemeği yapılır. Pırasa sebze çorbalarına katılır börek içi olarak da kullanılır.

BESİN DEĞERLERİ

100 gr. çiğ (pişirilmemiş) pırasanın içerdiği besin değerleri şöyle sıralanabilir: 25 kalori; 18 gr. protein; 46 gr. karbonhidrat; 0 kolesterol; 1.3 gr. lif: 27 mgr. fosfor; 60 mgr. kalsiyum; 2 mgr. demir; 64 mgr. sodyum; 278 mgr. potasyum: 125 mgr. magnezyum; 007 mgr. B1 vitamini; 04 mgr. B3 vitamini ve 15 mgr. C vitamini.

SAĞLIĞIMIZA YARARLARI

Yukarıda görüleceği gibi içerdiği potasyum demir kalsiyum mineralleri ve özellikle yüksek orandaki lifi nedeniyle önemli bir besin maddesi oluşunun yanı sıra;

o Pırasa şurubu göğsü yumuşatır ve öksürüğe iyi gelir. Güçlü bir balgam söktürücüdür: Bunun için pırasanın beyaz ve yeşil kısımları ince ince kıyılarak suda iyice kaynatılıp süzülür. Böylece elde edilen şuruptan günde 2-3 bardak içilir.

o Ayrıca pırasa idrar söktürücüdür. Sindirimi kolaylaştırır: Bu etkilerinden yararlanmak için bolca pırasa yenilmelidir.

BİTKİSİNİN ÜRETİLMESİ

Pırasa bitkisinin tohumları mart-mayıs aylarında önceden hazırlanmış soğuk yastıklara sıkça ekilir. Üzerleri 1-15 cm. kalınlıkta gübreli toprakla örtülüp bastırılır. Süzgeçle sulanır. 10-12 gün sonra filizlenme başlar. Zayıf filizlenen fideler sökülerek seyreltme yapılır. Fideler 15-20 cm. kadar boylanıp kurşun kalem kadar kalınlaştığında bahçe ya da tarladaki asıl yerlerine şaşırtılmaya hazır olur. Fideler kışın iyice kazılarak düzeltilmiş ve gübrelenmiş toprağa 15-20 cm. aralıkla dikilir.

BİTKİSİNİN YETİŞTİRİLMESİ

İklim isteği: Pırasa ılık iklimli bölgelerin bitkisidir. Serin ama çok soğuk olmayan yörelerde de yetiştirilebilir. Ancak bitkinin iyi gelişmesi için yetiştirildiği yer bol bol güneş görmelidir.

Toprak isteği: Pırasa bitkisi toprak isteği yönünden yakın akrabası soğan kadar seçici değildir. Çok ağır bünyeli ve su tutan topraklar dışında her türlü toprakta yetişir. Ama toprak organik madde yönünden çok zayıfsa pırasa bitkisinden alınan ürün düşkırıcı olur. Şu halde en iyi sonuç iyi işlenmiş süzek (suyu iyi akıntılı) ama biraz nem tutma yeteneği bulunan tınlı topraklarda alınır.

Sulama: Pırasa bitkisi sıcak ve kurak havalarda toprağı yeterince nemli kalacak biçimde sulanmalıdır.

Gübreleme: Pırasa bitkisinin yetiştirileceği toprak kışın iki kez kazılarak düzeltilir ve iyi yanmış çiftlik gübresi ya da kompoze fenni gübreyle gübrelenir. Daha sonra bitkinin gövde yapısının kalınlaşması için arada bir gübre ya da şerbet verilir. Ancak bu gübreleme işi ağustos ayı sonuna kadar sürdürülür daha sonra bitkiye gübre verilmez.

Toprak isleme: Pırasa bitkisinin çevresinde yetişen yabani otlarla çapalama yapılarak mücadele edilir. Bu arada bitkinin bozuk görünüşlü sararmış ve kurumuş yaprakları kesilip çıkarılır. Bitkinin beyaz kısmının iyice aklaşması için boğaz doldurma işlemi yapılır.

Hasat (Derim): Ekiminden 30-45 hafta kadar sonra olgunlaşan pırasa bitkisi çok kalınlaştığında lezzeti azalacağından gövde kalınlığı 2-3 cm'ye erişince topraktan elle sökülerek hasat edilir. Hasattan önce toprağının sulanması bitkinin sökülmesini kolaylaştırır. Pırasa hasat edilirken bitki hiçbir zaman zorlanıp koparılmamalı ve sokum işinde gerekirse küçük çapa kullanılmalıdır.

Hastalık ve zararlılarıyla mücadele: Pırasa bitkisine dadanan zararlı ve hastalıklarla uzmanlara danışılarak ve uygun tarım koruma ilaçları kullanılarak zamanında eksiksiz ve aksatılmadan mücadele sürdürülmelidir.